Kırşehirspor’un Efsane İsmi: Mustafa Yalçın

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.07.2017 - 00:00, Güncelleme: 14.07.2017 - 00:00 4271+ kez okundu.
 

Kırşehirspor’un Efsane İsmi: Mustafa Yalçın

KIRŞEHİRSPOR’UN EFSANE İSMİ: ‘MUSTAFA YALÇIN’ bolgesellig.com sitesi ve Ahi Yurdu Kırşehir gazetesi olarak Kırşehirspor’a emek veren futbolcu, antrenör ve idarecileri duyurmaya devam ediyoruz. Bu sayımızda Kırşehirspor’da ismini altın harflerle yazdırmış Kara Mustafa olarak bilinen Mustafa Yalçın’ı tanıtacağız. UZUN yıllar Kırşehirspor’a futbolcu olarak emek veren ve büyük cefa çeken emektar futbolcularımızdan birisi de “Kara Mustafa” olarak tanınan ve sevilen Mustafa Yalçın idi… Mustafa Yalçın futbolu bıraktıktan sonra birkaç dönem de yeşil-beyazlı kulübe yönetici olarak hizmet verdi. Ancak buradan da büyük darbe yiyerek geriye çekilmek zorunda kaldı. İsterseniz önce Mustafa Yalçın’ı sizlere biraz tanıtalım: Babasının memuriyeti nedeniyle 1968 yılında Konya’da doğdu ve Anadolu’nun birçok yerinde yaşadı. İlköğrenimini Van’da, orta öğrenimini Çanakkale’de, Yüksek Öğrenimini Kırşehir’de tamamladı. Meslek hayatına öğretmen olarak 1992 yılında Kırşehir’de başladı.  1997 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde Bilgisayar Formatörlük eğitimi, 2002 yılında Devlet Memurları Yabancı Diller Eğitim Merkezinde bir yıl boyunca yabancı dil eğitimi aldı. 2003-2007 ve 2010-2014 yılları arasında KOSGEB İdaresi Başkanlığında Başkan Danışmanı, 2007-2009 yılları arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında Bakan Danışmanı olarak görev yaptı. Halen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı TEMSAN Genel Müdürlüğünde Proje Danışmanı olarak çalışmaya devam eden Mustafa Yalçın 1982-93 yılları arasında 11 yıl Kırşehirspor forması giydi. 2007-2009 yılları arasında Kırşehirspor ve 2012-2013 yılları arasında MKE Ankaragücü Spor Kulübü’nde Yönetim Kurulu Üyeliği ve Futbol Şubesi Sorumluluğu görevleri yapan Yalçın evli ve bir kız çocuk babası.  Evet Kırşehir’in “Kara Mustafa”sının yaşam hikâyesi kısaca bu. Peki bir de futbol yaşantısını kendisinden dinleyelim: “1968 yılında doğdum. Futbol her çocuğun olduğu gibi benim de en çok sevdiğim oyundu. Mahalle aralarında veya boş arsalarda, bulabilirsek bir plastik topun arkasında geçti çocukluk günlerimiz. Gerçek manada futbol topunu, futbol ayakkabısını, hatta Antrenörü 1978 yılında Biga’da, Adaspor genç takımına seçildiğimizde gördük. Kulakları çınlasın Sevgili Hocamız Necdet Dere o yıllarda ciddi bir eğitim ve emek verdi hepimize… Zaten o genç takımdan birçok kişi Necdet Hocanın sayesinde futboldan ekmek yedim. “1977 yılında futbola BİGA Adaspor genç takımında futbol hayatım başladı. “1982 yılında babam emekli oldu ve yolumuz memleketim Kırşehir’e düştü. Sevgili ile tanışmamız da bu yıla rastlar. Önce Kırşehirspor genç takımı ile başladı sevdamız. Birkaç ay sonra çocuk denilecek yaşta can dostum sevgili arkadaşım Ali Uçar ile birlikte A takım kadrosuna seçildik.  1982-1983 futbol sezonunda devre arası hazırlık kampına davet edilen Mustafa Yalçın, o dönem amatör olan Yozgat Bozokspor ve o dönem Türkiye 2. Futbol liginde mücadele eden Kırşehirspor maçında ikinci yarıda oyuna girerek ilk kez yeşil-beyazlı formayı giydi. Bundan sonraki süreçte iki sezon 2.Lig olmak üzere, dokuz sezon 3. Ligi’nde Kırşehirspor forması giyerek çok önemli maçların altına imzasını attım. 1982-1993 yılları arasında aralıksız 11 yıl sürdü ve yeşil-beyazlı formayı gururla giydim. “Daha sonra hayatımızın en güzel yılları, gençliğimiz Kırşehirspor çatısı altında geçti. Gururlu, sevinçli, üzüntülü ve hatta acı dolu günleri bu çatı altında yaşadık. “Bu çatı altında hayatı öğrendik, hocalarımız ve büyüklerimiz eğitim sürecimize katkı verdi. Dostluğun, arkadaşlığın önemini Ali Uçar ile fedakârlığı ve adam olmayı Ömer Abi (Filizgök) ile öğrendik. “Sakın rakibin üzerine atlamayın” derdi Rahmetli hocam Ergun Kantarcı, hayatın üzerine atlamamayı da Ergun Hocamdan öğrendik. “Saygılı olmayı, birlikte bir iş başarabilmeyi öğrendik Kırşehirspor çatısı altında… Kısaca hayatı öğrendik. İş, aş sahibi olmamıza Kırşehirspor vesile oldu. Yıllarca Kırşehirspor’dan kazandığımız paralar ile geçindik. Kırşehirspor sayesinde öğretmen olduk, sınıf arkadaşlarımız Doğuya, Güneydoğuya giderken Kırşehirspor sayesinde bizim tayinimiz Kırşehir’e çıktı. Kırşehirspor emeklerimizi hiç zayi etmedi. Bizim verdiklerimizin kat ve kat fazlasını tekrar bize verdi. Yüreğimizdeki yeri hiç değişmedi Kırşehirspor’un, şimdi bile ne zaman adı anılsa yüreğimiz kıpır kıpır olur.    “Her anı dolu dolu yaşadığımız ve anılarla dolu olan o yılları… Hiç unutmadım; Mehmet Kulaksızoğlu’nun Eskişehir’de bizi taciz eden Eskişehirspor taraftarların üzerine otelin balkonundan bir kova suyu boşaltmasını ve sonuçta çıkan kargaşayı… “Iğdırspor’dan transfer edilen ve rahmetli Necip Cemal Gökalp Hoca’nın hiç istemediği Nevzat’ı, hazırlık maçında oyuna alırken başından savarcasına git gizli santrafor oyna demesini… “Nevzat oyuna girdikten sonra Kaptan Mehmet Bulut’un Nevzat sen nerede oynayacaksın demesini ve Nevzat’ın ‘Mehmet Abi çaktırma ben gizli santrafor oynayacakmışım’ demesini… “Orduspor’dan transfer edilen Zafer’in maça tespih ile çıkmasını ve yan hakeme “Hakem Amca şu tespihi tut, bir taç atacağım” demesini… “Karşıyaka maçında kaleci Mehmet Abinin Karşıyaka’nın kazandığı penaltı atışı sırasında Hakem İhsan Türe ile Marllboro sigarasına iddiaya girmesini… “Minitur minibüsü ile hazırlık maçı için Osmaniye’ye gidişimizi, minibüste dört büklüm olduktan sonra Osmaniye’de durduğumuz anda Ali Uçar ile minibüsten inmemizi, bizi gören Ergün Kantarcı hocamızın “Binin lan arabaya, genç takım geldi zannedecekler” diyerek bizi azarlamasını… “Hiç Unutmadım… “1987 yılında İkinci ligde olduğumuz sezonda Düzce’de, Kervan Doğsan maçında ayağımın kırılmasını… “Hiç unutmadım. “Rahmetli Kadir Abiyi, Rahmetli Birol Abiyi, Rahmetli Metin Abiyi, Hocalarımız Rahmetli Muhittin Kıpçak, Suphi Varer, Necip Cemal Gökalp, Şeyhmus Eraslan, Feyzullah Biçer, Ergun Kantarcı’yı… “Hiç unutmadım. “Mustafa Altınordu’yu hatırlamayan yoktur. Mustafa Abinin var olduğu her dönem Kırşehirspor başarılı olmuştur. Benim üzerimde hakkı ve hukuku vardır. Kendisine uzun ömürler diliyorum. “Hiç unutmadım. “Büyük Başkan Hacı Gülten, yönetici olarak Nafi Berkyürek, Musa Hangül kaldı. Kırşehirspor’un gediklisi Musa Hangül “Kırşehirspor Kulübü masasız, kasasız ve Musa’sız olmaz” dedirten Musa Hangül… “Sonra Abdurrahman kaldı, Ragıp kaldı, Adnan kaldı, Sinan kaldı, Hakan kaldı, Ömer kaldı, Bekir kaldı,  Zaloğlu Rüstem kaldı,  Ali kaldı ve belki birkaç kişi daha kaldı. Hepsine uzun ömürler diliyorum. “Şimdilerde Profesyonel liglerde oynayan bir Kırşehirspor yok. Düşünüyorum da o yıllarda Üçüncü Lig yoktu. 18 tane Birinci Lig ve 18 er takımdan oluşan 2. Lig Kırmızı ve Beyaz guruplar vardı. Tüm Türkiye’de 54 profesyonel takım vardı ve Kırşehirspor da o 54 takımdan birisiydi. Şimdi 126 profesyonel takım var ve Kırşehirspor bunlardan birisi değil. Kırşehir’e yakışmıyor bence. Şehri yönetenler bir an önce şehre ruh katacak, şehrin birlik ve beraberliğini sağlayacak bir Kırşehirspor oluşturmalı ve tüm şehir birlikte takımı profesyonel lige taşımalıdır. “Bu günlerde KIRŞEHİRSPOR MASTERLER derneğinin başkanlığını yapıyorum. Kayyum heyetinin değerli üyesi Derviş Sayın Krşehirspor ismini ve logosunu kullanabilmemiz konusunda bize yetki verdi. Biz de elimizden geldiği kadarıyla Kırşehirspor ismini Master turnuvalarında da olsa yaşatmaya ve logosunu formalarımızda gururla taşımaya çalışıyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki en kısa zamanda profesyonel bir Kırşehirsporumuz olur. “Vefalı davranışınız ve biz eski futbolculara böylesi bir fırsat verdiğiniz için Gazeteniz ‘Ahi Yurdu Kırşehir’e teşekkür ediyor, büyük Kırşehirspor taraftarına selam ve sevgilerimi iletiyorum. TRANSFER TEKLİFLERİNİ GERİ ÇEVİRDİ… Mustafa Yalçın, yeşil-beyazlı formayı uzun yıllar giydi. Takım kaptanlığı da yaptı. Birçok kulüpten transfer teklifleri almasına rağmen, Kırşehir Eğitim Fakültesi’nde öğrenci olması nedeniyle birçok transfer tekliflerini geri çevirerek Kırşehirspor’da kaldı. Amatör futbolcu olarak formasını giydiği Kırşehirspor’da, yeşil-beyazlı formanın hakkını vererek kaptanlığa kadar yükseldi. Takımının zor gününde hep yanında olan Mustafa Yalçın, başka illerden o yıllara göre milyonlarca lira transfer ücreti alan futbolcular, bir Ankara Demirspor maçında maaş ve primlerini alamadıklarını gerekçe göstererek maça çıkmadılar ve Kale’de maçı izlemeyi tercih ederlerken, Mustafa Yalçın, Ömer Filizgök, Hakan Kılıç ile birlikte yeşil-beyazlı formayı giyerek Ahi Stadı’nda Kırşehirli olduklarını dosta düşmana bir kez daha gösterdiler. MUSTAFA YALÇIN: “KIRŞEHİRSPOR’DA İYİ VE KÖTÜ GÜNLERİMİZ GEÇTİ” 11 yıl yeşil-beyazlı formayı gururla giyen Mustafa Yalçın , bu süre içinde Kırşehirspor’da iyi ve kötü günler yaşadıklarını, ama bunları hiçbir zaman unutmadıklarını söyledi. Çocukluğunda hayal ettiği Kırşehirspor formasına kavuştuğu günü hiçbir zaman unutmayacağını belirten Mustafa Yalçın, gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Çocukluğumuz ve gençliğimiz Kırşehirspor camiası içinde geçti. Burada aldığımız eğitim, yalnızca futbol hayatımız değil, normal yaşantımızda da bize çok önemli rehber oldu. Kalitesini ispatlamış önemli futbolcular, deneyimli ve başarılı teknik adamlarla çalışma imkânı bulduk. Hepsinden önemlisi de temsil ettiğimiz camianın sosyal ve ahlaki değerlerine bağlı kalarak, gelişim sürecimizi devam ettirdik. Küçücük çocukken seyrettiğimiz ve bir gün bizde giyebilir miyiz hayallerini kurduğumuz Kırşehirspor forması bizlere de nasip oldu. Bunun için gerçekten çok çalıştık, çok emek verdik, emek verirken gerçekten çok büyük acılar çektik. Bu süreçte birçok kez sakatlıklara maruz kaldık. Fakat başarılı geçen sezonlar, bütün her şeye sünger çekti ve memleketimize hizmet etmenin onuru ve gururu ile yaşadığımız acıları unuttuk. “Her yıl takıma onlarca yeni transferler yapıldı. Bizler gelen oyuncuların arkasında kaldık. Ama azmimiz ve çok çalışmamız sayesinde yapılan önemli transferlere rağmen formayı kapmasını bildik. Bu süreçte en önemli destekçim ve yol ve kader arkadaşım olan sevgili Ali Uçar’a da çok teşekkür etmek isterim. Şampiyonluklar kazanıp bir üst lige çıktığımız günleri de, küme düştüğümüz günleri de, büyük Kırşehirspor taraftarları ile birlikte yaşadık. Şimdi arkamıza dönüp baktığımız da bizler buradayız, burada olan bir şeyde Kırşehirspor taraftarı. Demek ki, kalıcı olan başarılar mutluluklar, hüzünler değil, kalıcı olan tek şey memleketimiz, baba yurdumuz Kırşehir. Bunu şimdi daha net bir şekilde anlıyoruz. 11 yıl süresince formasını başarıyla terlettiğim Kırşehirspor çatısı altında sayılamayacak kadar fazla hatıralarım var. BEN DE ORADAYDIM!... “1983 yılında Eskişehir deplasmanında,  kaleci Mehmet abi, otelin teras katından Eskişehirsporlu taraftarların kafasına bir kova su döktüğünde ben de oradaydım… “Aynı yıl Kırşehirspor ligin son maçında sahamızda Diyarbakırspor’a 1-0 yenip küme düştüğünde ben de oradaydım. “1985 yılında Kırşehirspor şampiyonluk sevinci yaşarken ben de oradaydım. “1986 yılında 2. Ligi’nde mücadele eden takım var ya, ben de oradaydım. “1989 yılında Kırşehirspor’un amatör kümeye düştüğünde ben de oradaydım. “1993 yılında Kırşehirspor kadrosundaydım. Bende oradaydım. Sayılamayacak kadar anı, sevinç, hüzün ve mutluluk yaşadım. Bunları hiçbir zaman unutmadım, unutmayacağım. Kırşehir benim memleketim. Akıttığım ter, çektiğim cefa helal olsun memleketime…” MUSTAFA YALÇIN’IN UNUTAMADIĞI ANILARI… Kırşehirspor forması altında nice başarılar içinde yer bulan Mustafa Yalçın, nice şanssızlıkları da yaşadı. İşte Mustafa Yalçın futbol yaşantısında unutamadığı anılar… KAVAL KEMİĞİ KIRILDI, 6 AY FUTBOLDAN UZAK KALDI “1985 yılında Türkiye 2. Ligi’nde mücadele ediyoruz.  Düzce’de oynanan ve adeta çamur deryasına dönmüş Düzce Şehir Stadı’nda Kervan Doğsanspor-Kırşehirspor maçı var.  Benim de forma giydiğimiz maçın henüz 4. dakikasında Ergün’ün attığı golle 1-0 öne geçtik. Maçın 20. dakikasında çamur deryasında top önümde kaldı. Kaleci, top ve ben. Topu çamurdan çıkarıp kaleye vurmak isterken kaleci üstüme kapaklandı ve topu aldı. Rahmetli hocam Ergün Kantarcı’nın bana kızacağı korkusuyla kalecinin sırtına basıp yere düştüm. Canı acıyan ve daha sonra Bursaspor ve milli takımın kalesini koruyan Nevzat ayağa kalkıp karnıma doğru bir tekme attı. Yere düştüğümde tüm rakip oyuncular etrafımı sarmıştı. O dönem Yugoslov furyasından nasibini alan Kervan Doğsanspor iki Yugoslav oyuncu transfer etmişti. Ben yerde yatarken o Yugolovlardan biri olan Şevket Kaval kemiğime doğru zıpladı ve kaval kemiğim iki yerinden kırıldı. 6 ay futbol ve formamdan uzak kaldım. Çektiğim acı ve sıkıntılar hâlâ belleğimde… ALAY KOMUTANIMIZ ERGUN HOCAMDI “Yine bir gün rahmetli Ergun Kantarcı hocam maç öncesi tesislerde maç toplantısına girdi. Üzerinde yeşil renkli kazak, yeşil renkli pantolon ve siyah botlar vardı. Tebeşiri alıp tahtanın başına geçti. ‘Bugün savaşa gidiyoruz. Ben Alay Komutanı Albay Ergün Kantarcı’ diye söze başladı ve takım kaptanı Mehmet Bulut’u işaret ederek ‘Bölük komutanım yüzbaşı Mehmet… Sonra bizleri işaret ederek er Ali Uçar, er Mustafa Yalçın’ diyerek bütün takımın isimlerini tek tek tahtaya yazdı. Taktik açıklamalardan sonra takım olarak Ahi Evran Camii’ne gittik. Dua ettik. Biz duamızı bitirdiğimiz halde Ergun Hoca daha dua etmeye devam ediyordu. Takım kaptanımız Mehmet Bulut ‘Hocam geç kalıyoruz’ diye uyardı.  Ellerini yüzlerine götüren Ergun Hoca sinirli bir tavırla ‘Bir dua ettirmediniz ya! Haydi, adamlar bizden daha fazla dua ettiyse ne olacak?’ diye çıkıştı. KIRŞEHİRSPOR’DA UNUTAMADIKLARIM… “Kırşehirspor’da forma giyerken gerek hocalarımdan, gerek futbolcu arkadaşlarımdan ve gerekse yönetici büyüklerim oldu. İşte unutamadığım bir diğer şahsiyet te sevgili Mustafa Altınordu’dur. Yöneticiliği zamanında Kırşehirspor sürekli üst liglerde yer almış, başarılı olmuştur. Bugünlerde adı hiç anılmamasına rağmen o bizim her zaman kalbimizdedir. Bizim üzerimizde hakkı ve hukuku vardır.  Teşekkürler Mustafa ağbi. Allah sağlık, sıhhat versin.  Yine sevgili Fehmi Kuş hocam var. Gelişim sürecimizde bize çok katkılar vermiş, emekler vermiştir. Onu da saygıyla yadediyor,  sağlıklı ve mutlu ömürler diliyorum. Ebediyete intikal eden Muhittin Kıpçak, Ergün Kantarcı, Necip Cemal Gökalp, Şeyhmuz Eraslan hocalarımıza ve futbolcu ağabeylerim Kadir, Birol, Metin’e Allah’tan rahmet diliyorum.” (Haber-Fotoğraflar:  Salih HANÇER)  

KIRŞEHİRSPOR’UN EFSANE İSMİ: ‘MUSTAFA YALÇIN’

bolgesellig.com sitesi ve Ahi Yurdu Kırşehir gazetesi olarak Kırşehirspor’a emek veren futbolcu, antrenör ve idarecileri duyurmaya devam ediyoruz.

Bu sayımızda Kırşehirspor’da ismini altın harflerle yazdırmış Kara Mustafa olarak bilinen Mustafa Yalçın’ı tanıtacağız.

UZUN yıllar Kırşehirspor’a futbolcu olarak emek veren ve büyük cefa çeken emektar futbolcularımızdan birisi de “Kara Mustafa” olarak tanınan ve sevilen Mustafa Yalçın idi…

Mustafa Yalçın futbolu bıraktıktan sonra birkaç dönem de yeşil-beyazlı kulübe yönetici olarak hizmet verdi. Ancak buradan da büyük darbe yiyerek geriye çekilmek zorunda kaldı.

İsterseniz önce Mustafa Yalçın’ı sizlere biraz tanıtalım:

Babasının memuriyeti nedeniyle 1968 yılında Konya’da doğdu ve Anadolu’nun birçok yerinde yaşadı. İlköğrenimini Van’da, orta öğrenimini Çanakkale’de, Yüksek Öğrenimini Kırşehir’de tamamladı.

Meslek hayatına öğretmen olarak 1992 yılında Kırşehir’de başladı.  1997 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde Bilgisayar Formatörlük eğitimi, 2002 yılında Devlet Memurları Yabancı Diller Eğitim Merkezinde bir yıl boyunca yabancı dil eğitimi aldı.

2003-2007 ve 2010-2014 yılları arasında KOSGEB İdaresi Başkanlığında Başkan Danışmanı, 2007-2009 yılları arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında Bakan Danışmanı olarak görev yaptı. Halen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı TEMSAN Genel Müdürlüğünde Proje Danışmanı olarak çalışmaya devam eden Mustafa Yalçın 1982-93 yılları arasında 11 yıl Kırşehirspor forması giydi.

2007-2009 yılları arasında Kırşehirspor ve 2012-2013 yılları arasında MKE Ankaragücü Spor Kulübü’nde Yönetim Kurulu Üyeliği ve Futbol Şubesi Sorumluluğu görevleri yapan Yalçın evli ve bir kız çocuk babası. 

Evet Kırşehir’in “Kara Mustafa”sının yaşam hikâyesi kısaca bu.

Peki bir de futbol yaşantısını kendisinden dinleyelim:

“1968 yılında doğdum. Futbol her çocuğun olduğu gibi benim de en çok sevdiğim oyundu. Mahalle aralarında veya boş arsalarda, bulabilirsek bir plastik topun arkasında geçti çocukluk günlerimiz. Gerçek manada futbol topunu, futbol ayakkabısını, hatta Antrenörü 1978 yılında Biga’da, Adaspor genç takımına seçildiğimizde gördük. Kulakları çınlasın Sevgili Hocamız Necdet Dere o yıllarda ciddi bir eğitim ve emek verdi hepimize… Zaten o genç takımdan birçok kişi Necdet Hocanın sayesinde futboldan ekmek yedim.

“1977 yılında futbola BİGA Adaspor genç takımında futbol hayatım başladı.

“1982 yılında babam emekli oldu ve yolumuz memleketim Kırşehir’e düştü. Sevgili ile tanışmamız da bu yıla rastlar. Önce Kırşehirspor genç takımı ile başladı sevdamız. Birkaç ay sonra çocuk denilecek yaşta can dostum sevgili arkadaşım Ali Uçar ile birlikte A takım kadrosuna seçildik.  1982-1983 futbol sezonunda devre arası hazırlık kampına davet edilen Mustafa Yalçın, o dönem amatör olan Yozgat Bozokspor ve o dönem Türkiye 2. Futbol liginde mücadele eden Kırşehirspor maçında ikinci yarıda oyuna girerek ilk kez yeşil-beyazlı formayı giydi. Bundan sonraki süreçte iki sezon 2.Lig olmak üzere, dokuz sezon 3. Ligi’nde Kırşehirspor forması giyerek çok önemli maçların altına imzasını attım. 1982-1993 yılları arasında aralıksız 11 yıl sürdü ve yeşil-beyazlı formayı gururla giydim.

“Daha sonra hayatımızın en güzel yılları, gençliğimiz Kırşehirspor çatısı altında geçti. Gururlu, sevinçli, üzüntülü ve hatta acı dolu günleri bu çatı altında yaşadık.

“Bu çatı altında hayatı öğrendik, hocalarımız ve büyüklerimiz eğitim sürecimize katkı verdi. Dostluğun, arkadaşlığın önemini Ali Uçar ile fedakârlığı ve adam olmayı Ömer Abi (Filizgök) ile öğrendik. “Sakın rakibin üzerine atlamayın” derdi Rahmetli hocam Ergun Kantarcı, hayatın üzerine atlamamayı da Ergun Hocamdan öğrendik.

“Saygılı olmayı, birlikte bir iş başarabilmeyi öğrendik Kırşehirspor çatısı altında… Kısaca hayatı öğrendik. İş, aş sahibi olmamıza Kırşehirspor vesile oldu. Yıllarca Kırşehirspor’dan kazandığımız paralar ile geçindik. Kırşehirspor sayesinde öğretmen olduk, sınıf arkadaşlarımız Doğuya, Güneydoğuya giderken Kırşehirspor sayesinde bizim tayinimiz Kırşehir’e çıktı. Kırşehirspor emeklerimizi hiç zayi etmedi. Bizim verdiklerimizin kat ve kat fazlasını tekrar bize verdi. Yüreğimizdeki yeri hiç değişmedi Kırşehirspor’un, şimdi bile ne zaman adı anılsa yüreğimiz kıpır kıpır olur.   

“Her anı dolu dolu yaşadığımız ve anılarla dolu olan o yılları… Hiç unutmadım; Mehmet Kulaksızoğlu’nun Eskişehir’de bizi taciz eden Eskişehirspor taraftarların üzerine otelin balkonundan bir kova suyu boşaltmasını ve sonuçta çıkan kargaşayı…

“Iğdırspor’dan transfer edilen ve rahmetli Necip Cemal Gökalp Hoca’nın hiç istemediği Nevzat’ı, hazırlık maçında oyuna alırken başından savarcasına git gizli santrafor oyna demesini…

“Nevzat oyuna girdikten sonra Kaptan Mehmet Bulut’un Nevzat sen nerede oynayacaksın demesini ve Nevzat’ın ‘Mehmet Abi çaktırma ben gizli santrafor oynayacakmışım’ demesini…

“Orduspor’dan transfer edilen Zafer’in maça tespih ile çıkmasını ve yan hakeme “Hakem Amca şu tespihi tut, bir taç atacağım” demesini…

“Karşıyaka maçında kaleci Mehmet Abinin Karşıyaka’nın kazandığı penaltı atışı sırasında Hakem İhsan Türe ile Marllboro sigarasına iddiaya girmesini…

“Minitur minibüsü ile hazırlık maçı için Osmaniye’ye gidişimizi, minibüste dört büklüm olduktan sonra Osmaniye’de durduğumuz anda Ali Uçar ile minibüsten inmemizi, bizi gören Ergün Kantarcı hocamızın “Binin lan arabaya, genç takım geldi zannedecekler” diyerek bizi azarlamasını…

“Hiç Unutmadım…

“1987 yılında İkinci ligde olduğumuz sezonda Düzce’de, Kervan Doğsan maçında ayağımın kırılmasını…

“Hiç unutmadım.

“Rahmetli Kadir Abiyi, Rahmetli Birol Abiyi, Rahmetli Metin Abiyi, Hocalarımız Rahmetli Muhittin Kıpçak, Suphi Varer, Necip Cemal Gökalp, Şeyhmus Eraslan, Feyzullah Biçer, Ergun Kantarcı’yı…

“Hiç unutmadım.

“Mustafa Altınordu’yu hatırlamayan yoktur. Mustafa Abinin var olduğu her dönem Kırşehirspor başarılı olmuştur. Benim üzerimde hakkı ve hukuku vardır. Kendisine uzun ömürler diliyorum.

“Hiç unutmadım.

“Büyük Başkan Hacı Gülten, yönetici olarak Nafi Berkyürek, Musa Hangül kaldı. Kırşehirspor’un gediklisi Musa Hangül “Kırşehirspor Kulübü masasız, kasasız ve Musa’sız olmaz” dedirten Musa Hangül…

“Sonra Abdurrahman kaldı, Ragıp kaldı, Adnan kaldı, Sinan kaldı, Hakan kaldı, Ömer kaldı, Bekir kaldı,  Zaloğlu Rüstem kaldı,  Ali kaldı ve belki birkaç kişi daha kaldı. Hepsine uzun ömürler diliyorum.

“Şimdilerde Profesyonel liglerde oynayan bir Kırşehirspor yok. Düşünüyorum da o yıllarda Üçüncü Lig yoktu. 18 tane Birinci Lig ve 18 er takımdan oluşan 2. Lig Kırmızı ve Beyaz guruplar vardı. Tüm Türkiye’de 54 profesyonel takım vardı ve Kırşehirspor da o 54 takımdan birisiydi. Şimdi 126 profesyonel takım var ve Kırşehirspor bunlardan birisi değil. Kırşehir’e yakışmıyor bence. Şehri yönetenler bir an önce şehre ruh katacak, şehrin birlik ve beraberliğini sağlayacak bir Kırşehirspor oluşturmalı ve tüm şehir birlikte takımı profesyonel lige taşımalıdır.

“Bu günlerde KIRŞEHİRSPOR MASTERLER derneğinin başkanlığını yapıyorum. Kayyum heyetinin değerli üyesi Derviş Sayın Krşehirspor ismini ve logosunu kullanabilmemiz konusunda bize yetki verdi. Biz de elimizden geldiği kadarıyla Kırşehirspor ismini Master turnuvalarında da olsa yaşatmaya ve logosunu formalarımızda gururla taşımaya çalışıyoruz. Umuyor ve diliyoruz ki en kısa zamanda profesyonel bir Kırşehirsporumuz olur.

“Vefalı davranışınız ve biz eski futbolculara böylesi bir fırsat verdiğiniz için Gazeteniz ‘Ahi Yurdu Kırşehir’e teşekkür ediyor, büyük Kırşehirspor taraftarına selam ve sevgilerimi iletiyorum.

TRANSFER TEKLİFLERİNİ GERİ ÇEVİRDİ…

Mustafa Yalçın, yeşil-beyazlı formayı uzun yıllar giydi. Takım kaptanlığı da yaptı. Birçok kulüpten transfer teklifleri almasına rağmen, Kırşehir Eğitim Fakültesi’nde öğrenci olması nedeniyle birçok transfer tekliflerini geri çevirerek Kırşehirspor’da kaldı. Amatör futbolcu olarak formasını giydiği Kırşehirspor’da, yeşil-beyazlı formanın hakkını vererek kaptanlığa kadar yükseldi.

Takımının zor gününde hep yanında olan Mustafa Yalçın, başka illerden o yıllara göre milyonlarca lira transfer ücreti alan futbolcular, bir Ankara Demirspor maçında maaş ve primlerini alamadıklarını gerekçe göstererek maça çıkmadılar ve Kale’de maçı izlemeyi tercih ederlerken, Mustafa Yalçın, Ömer Filizgök, Hakan Kılıç ile birlikte yeşil-beyazlı formayı giyerek Ahi Stadı’nda Kırşehirli olduklarını dosta düşmana bir kez daha gösterdiler.

MUSTAFA YALÇIN: “KIRŞEHİRSPOR’DA İYİ VE

KÖTÜ GÜNLERİMİZ GEÇTİ”

11 yıl yeşil-beyazlı formayı gururla giyen Mustafa Yalçın , bu süre içinde Kırşehirspor’da iyi ve kötü günler yaşadıklarını, ama bunları hiçbir zaman unutmadıklarını söyledi.

Çocukluğunda hayal ettiği Kırşehirspor formasına kavuştuğu günü hiçbir zaman unutmayacağını belirten Mustafa Yalçın, gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Çocukluğumuz ve gençliğimiz Kırşehirspor camiası içinde geçti. Burada aldığımız eğitim, yalnızca futbol hayatımız değil, normal yaşantımızda da bize çok önemli rehber oldu. Kalitesini ispatlamış önemli futbolcular, deneyimli ve başarılı teknik adamlarla çalışma imkânı bulduk. Hepsinden önemlisi de temsil ettiğimiz camianın sosyal ve ahlaki değerlerine bağlı kalarak, gelişim sürecimizi devam ettirdik. Küçücük çocukken seyrettiğimiz ve bir gün bizde giyebilir miyiz hayallerini kurduğumuz Kırşehirspor forması bizlere de nasip oldu. Bunun için gerçekten çok çalıştık, çok emek verdik, emek verirken gerçekten çok büyük acılar çektik. Bu süreçte birçok kez sakatlıklara maruz kaldık. Fakat başarılı geçen sezonlar, bütün her şeye sünger çekti ve memleketimize hizmet etmenin onuru ve gururu ile yaşadığımız acıları unuttuk.

“Her yıl takıma onlarca yeni transferler yapıldı. Bizler gelen oyuncuların arkasında kaldık. Ama azmimiz ve çok çalışmamız sayesinde yapılan önemli transferlere rağmen formayı kapmasını bildik. Bu süreçte en önemli destekçim ve yol ve kader arkadaşım olan sevgili Ali Uçar’a da çok teşekkür etmek isterim. Şampiyonluklar kazanıp bir üst lige çıktığımız günleri de, küme düştüğümüz günleri de, büyük Kırşehirspor taraftarları ile birlikte yaşadık. Şimdi arkamıza dönüp baktığımız da bizler buradayız, burada olan bir şeyde Kırşehirspor taraftarı. Demek ki, kalıcı olan başarılar mutluluklar, hüzünler değil, kalıcı olan tek şey memleketimiz, baba yurdumuz Kırşehir. Bunu şimdi daha net bir şekilde anlıyoruz. 11 yıl süresince formasını başarıyla terlettiğim Kırşehirspor çatısı altında sayılamayacak kadar fazla hatıralarım var.

BEN DE ORADAYDIM!...

“1983 yılında Eskişehir deplasmanında,  kaleci Mehmet abi, otelin teras katından Eskişehirsporlu taraftarların kafasına bir kova su döktüğünde ben de oradaydım…

“Aynı yıl Kırşehirspor ligin son maçında sahamızda Diyarbakırspor’a 1-0 yenip küme düştüğünde ben de oradaydım.

“1985 yılında Kırşehirspor şampiyonluk sevinci yaşarken ben de oradaydım.

“1986 yılında 2. Ligi’nde mücadele eden takım var ya, ben de oradaydım.

“1989 yılında Kırşehirspor’un amatör kümeye düştüğünde ben de oradaydım.

“1993 yılında Kırşehirspor kadrosundaydım. Bende oradaydım. Sayılamayacak kadar anı, sevinç, hüzün ve mutluluk yaşadım. Bunları hiçbir zaman unutmadım, unutmayacağım. Kırşehir benim memleketim. Akıttığım ter, çektiğim cefa helal olsun memleketime…”

MUSTAFA YALÇIN’IN UNUTAMADIĞI ANILARI…

Kırşehirspor forması altında nice başarılar içinde yer bulan Mustafa Yalçın, nice şanssızlıkları da yaşadı. İşte Mustafa Yalçın futbol yaşantısında unutamadığı anılar…

KAVAL KEMİĞİ KIRILDI, 6 AY FUTBOLDAN UZAK KALDI

“1985 yılında Türkiye 2. Ligi’nde mücadele ediyoruz.  Düzce’de oynanan ve adeta çamur deryasına dönmüş Düzce Şehir Stadı’nda Kervan Doğsanspor-Kırşehirspor maçı var.  Benim de forma giydiğimiz maçın henüz 4. dakikasında Ergün’ün attığı golle 1-0 öne geçtik. Maçın 20. dakikasında çamur deryasında top önümde kaldı. Kaleci, top ve ben. Topu çamurdan çıkarıp kaleye vurmak isterken kaleci üstüme kapaklandı ve topu aldı. Rahmetli hocam Ergün Kantarcı’nın bana kızacağı korkusuyla kalecinin sırtına basıp yere düştüm. Canı acıyan ve daha sonra Bursaspor ve milli takımın kalesini koruyan Nevzat ayağa kalkıp karnıma doğru bir tekme attı. Yere düştüğümde tüm rakip oyuncular etrafımı sarmıştı. O dönem Yugoslov furyasından nasibini alan Kervan Doğsanspor iki Yugoslav oyuncu transfer etmişti. Ben yerde yatarken o Yugolovlardan biri olan Şevket Kaval kemiğime doğru zıpladı ve kaval kemiğim iki yerinden kırıldı. 6 ay futbol ve formamdan uzak kaldım. Çektiğim acı ve sıkıntılar hâlâ belleğimde…

ALAY KOMUTANIMIZ ERGUN HOCAMDI

“Yine bir gün rahmetli Ergun Kantarcı hocam maç öncesi tesislerde maç toplantısına girdi. Üzerinde yeşil renkli kazak, yeşil renkli pantolon ve siyah botlar vardı. Tebeşiri alıp tahtanın başına geçti. ‘Bugün savaşa gidiyoruz. Ben Alay Komutanı Albay Ergün Kantarcı’ diye söze başladı ve takım kaptanı Mehmet Bulut’u işaret ederek ‘Bölük komutanım yüzbaşı Mehmet… Sonra bizleri işaret ederek er Ali Uçar, er Mustafa Yalçın’ diyerek bütün takımın isimlerini tek tek tahtaya yazdı. Taktik açıklamalardan sonra takım olarak Ahi Evran Camii’ne gittik. Dua ettik. Biz duamızı bitirdiğimiz halde Ergun Hoca daha dua etmeye devam ediyordu. Takım kaptanımız Mehmet Bulut ‘Hocam geç kalıyoruz’ diye uyardı.  Ellerini yüzlerine götüren Ergun Hoca sinirli bir tavırla ‘Bir dua ettirmediniz ya! Haydi, adamlar bizden daha fazla dua ettiyse ne olacak?’ diye çıkıştı.

KIRŞEHİRSPOR’DA UNUTAMADIKLARIM…

“Kırşehirspor’da forma giyerken gerek hocalarımdan, gerek futbolcu arkadaşlarımdan ve gerekse yönetici büyüklerim oldu. İşte unutamadığım bir diğer şahsiyet te sevgili Mustafa Altınordu’dur. Yöneticiliği zamanında Kırşehirspor sürekli üst liglerde yer almış, başarılı olmuştur. Bugünlerde adı hiç anılmamasına rağmen o bizim her zaman kalbimizdedir. Bizim üzerimizde hakkı ve hukuku vardır.  Teşekkürler Mustafa ağbi. Allah sağlık, sıhhat versin.  Yine sevgili Fehmi Kuş hocam var. Gelişim sürecimizde bize çok katkılar vermiş, emekler vermiştir. Onu da saygıyla yadediyor,  sağlıklı ve mutlu ömürler diliyorum. Ebediyete intikal eden Muhittin Kıpçak, Ergün Kantarcı, Necip Cemal Gökalp, Şeyhmuz Eraslan hocalarımıza ve futbolcu ağabeylerim Kadir, Birol, Metin’e Allah’tan rahmet diliyorum.”

(Haber-Fotoğraflar:  Salih HANÇER)

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolgesellig.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.