Sapancaspor'u Saran Zehirli Sarmaşık

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.06.2017 - 00:00, Güncelleme: 30.06.2017 - 00:00 1745+ kez okundu.
 

Sapancaspor'u Saran Zehirli Sarmaşık

Sapancaspor'u Saran Zehirli Sarmaşık Rakiplerimiz transferlerini hemen hemen tamamlarlarken biz hala kongre tarihini kamuoyuyla paylaşmış değiliz. Sapancaspor’un içerisinde bulunduğu şu anki durum 1929 Buhranından farklı değil. Şöyle dirseklerimi sandalyenin köşesine dayıyor, işaret ve başparmağımı yanaklarıma tutturuyor, başımı gökyüzüne kaldırıyor, derinlemesine düşüncelere dalıyor fakat yazımda hangi sıkıntılardan bahsedeceğime bir türlü karar veremiyorum. Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali. Problemler o kadar çok ki nereden başlayacağımı kestiremiyorum. Üstelik, ilçede Sapancaspora karşı ilgisizlik had safhaya ulaşmış durumdayken eleştiri yapmadan köşe yazımı nasıl tamamlayabilirim noktasında akla karayı seçerken bir hal oluyorum.  Mağaranın göz gözü görmeyen korkutucu zifiri karanlığında, yarasaların uçuşurken çıkarttığı ürkütücü seslerin arasından ilerlerken, örümceklerin köşe başlarına ördüğü ağların tuzağına düşmüş canlıların can çekiştiği anlara şahit olurken, kayaların arasından usul usul sızan suyun toprakla buluştuğu bölgelere yuva yapmış akreplerin üzerinden geçerken yüreklerin ağza geldiği, kalbin şiddetle çarptığı o anları yaşarken, kilometrelerce yol alıp, her türlü engelle cebelleşilip, soğuk terler döküp,  kan ter içerisindeyken sağ salim tüm tehlikeleri bertaraf ettikten sonra ufukta yansımış parıl parıl parlayan gün ışığına ulaşmak yerine birden bire durup o mağaraya nasıl düşüldüğünün kavgasını vermek ahmaklıktan başka bir şey değil de nedir? Mağara örneğini kafasını kuma gömmüşlere nasihat olsun diye verdim. Zaman zaman durum muhasebesi elbette yapılmalıdır.  Eleştiri olacaktır, olmalıdır. Hedef tahtasına kişisel çıkarlar oturtulmamalıdır. Samimiyet ön planda tutulmalıdır. Eleştiren de, eleştirilen de birbirinden emin olmalıdır. İşine geldiği gibi konuşanların yaydıkları dedikoduların ortalığı yangın yerine çevirmesine kesinlikle müsaade edilmemelidir. Siz zannediyor musunuz ki biz bu ilçede kimin ne yapıp yapamayacağını tahmin edemiyoruz. Her şeyin yeri ve zamanını bilmek, yeri geldiğinde sabırla beklemek erdem gerektirir. Şu günlerde tüm bu olumsuzluklara rağmen geçmişi irdelemek, geçmişle yatıp kalkmak bize ne kazandırır? Sen ben kavgalarına girişmek bize ne getiri sağlar? Ben yaptım, ben ettim, ben bilirim, ben olmasaydım şöyle olurdu diye bol keseden atıp tutmak hangi yaraya merhem olur? Kişilere takılı kalıp, kişisel ihtirasları ön plana çıkarıp, kişilerin özel yaşamlarına kadar inmek hangi ağaca can suyu olur? Nemelazımcı takılmak ve bu yönde tavsiyelerde bulunmak hangi hastalığa şifa olur?  İlçemizin hücrelerine yayılmış bu ölümcül virüs her geçen gün yaşam dokularımızı kemirip tüketiyor. Adeta asırlık çınarı esir alan, gövdesini büsbütün saran zehirli sarmaşığın tarihimizi yok etmesine seyirci kalıyoruz. Kenara çekilip çöküşü izlemek için ön koltuklardan sıra alıyoruz. Tüm bunları küçük korkularımıza yenik düştüğümüz için yapıyoruz. Şunun şurasında daha birkaç yıl kadar önce Sapancaspor başkanı olabilmek için kıyasıya yapılan rekabetlere ne oldu? Sadece para harcamakla bu işin yürütülemeyeceğini ne zaman idrak edeceğiz? Köşede pus pus beklerken kimsenin bizim ayağımıza tıpış tıpış gelmeyeceğini ne zaman fark edeceğiz?  Sapancaspor, Sapanca’nın en eski ve en köklü kurumudur. Kurum olgusunu şartlar ne olursa olsun kaybettirmeyelim. İlçe halkının aidiyet hissini en yoğun yaşadığı camiadır. Sınırlarımız dışında ilçemizin ismini yıllarca başarıyla ve şerefle taşımış kulübüdür. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin vazgeçilmez armadasıdır. Tüm kırgınlıkları, sonu gelmez kaprisleri, bitmek bilmeyen menfaatlerimizi, koltuk hırslarımızı, reklam kokan tavırlarımızı bir kenara bırakalım. Çatışma ortamını terk edip iletişim kurabilme yeteneğimizi keşfedelim. Problemlerin değil, çözümün parçası olalım. Alışkanlıklarımızdan ve saplantılarımızdan kurtulalım. Ekip oluşturabilelim. Parayı temcit pilavı gibi her ortamda öne sürmeyelim. Ortak hedefe yönelelim. Dedikodulara mahal vermeyelim. Çocuklarımıza Sapancaspor sevgisini aşılayalım. Taraftarlık bilincine katkı sağlayalım. Futbol endüstrisinde kendimize yer edinelim. Amatör ruhla hizmet edelim. Feda etmekten çekinmeyelim. Hastalıklara panzehir geliştirelim. Beraber üzülüp beraber sevinebilmeyi adet edinebilelim. İşi ehline verelim. Olaylara olumlu bakalım. Sorumluluk almaktan kaçmayalım. Yapabileceğimize inanalım. Mücadele edelim. Kendimizi iyi ifade edelim. Güven verelim, tutarlı olalım.  Binlerce kilometrelik yolun bir adımla başladığını unutmayalım. Fırsatları değerlendirelim. Yükü paylaştıralım. Hep birlikte hareket edelim. Eleştirileri doğru zamanda yapalım. Pozitif davranalım. Sapancaspor çatısı altında toplanalım. Birkaç yılda harcanan milyonları çöpe atmayalım. Marka değerimizi yerle bir etmeyelim. İlçemizi gülünç duruma düşürmeyelim. Kültürümüzü yozlaştırmayalım. İnsanları heyecanlandıralım. Motivasyonun bulaşıcı olduğunu es geçmeyelim. Parlak fikirlere değer verelim. Aynı safta bir olalım, zehirli sarmaşığı bedenimizden kopartıp atalım. Sapancasporu elbirliğiyle küme düşürmeyelim. Çok zor değil sadece samimi olalım.  Sağlıcakla kalın.   YAZI:ERHAN TANTA  

Sapancaspor'u Saran Zehirli Sarmaşık

Rakiplerimiz transferlerini hemen hemen tamamlarlarken biz hala kongre tarihini kamuoyuyla paylaşmış değiliz. Sapancaspor’un içerisinde bulunduğu şu anki durum 1929 Buhranından farklı değil. Şöyle dirseklerimi sandalyenin köşesine dayıyor, işaret ve başparmağımı yanaklarıma tutturuyor, başımı gökyüzüne kaldırıyor, derinlemesine düşüncelere dalıyor fakat yazımda hangi sıkıntılardan bahsedeceğime bir türlü karar veremiyorum. Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali. Problemler o kadar çok ki nereden başlayacağımı kestiremiyorum. Üstelik, ilçede Sapancaspora karşı ilgisizlik had safhaya ulaşmış durumdayken eleştiri yapmadan köşe yazımı nasıl tamamlayabilirim noktasında akla karayı seçerken bir hal oluyorum. 
Mağaranın göz gözü görmeyen korkutucu zifiri karanlığında, yarasaların uçuşurken çıkarttığı ürkütücü seslerin arasından ilerlerken, örümceklerin köşe başlarına ördüğü ağların tuzağına düşmüş canlıların can çekiştiği anlara şahit olurken, kayaların arasından usul usul sızan suyun toprakla buluştuğu bölgelere yuva yapmış akreplerin üzerinden geçerken yüreklerin ağza geldiği, kalbin şiddetle çarptığı o anları yaşarken, kilometrelerce yol alıp, her türlü engelle cebelleşilip, soğuk terler döküp,  kan ter içerisindeyken sağ salim tüm tehlikeleri bertaraf ettikten sonra ufukta yansımış parıl parıl parlayan gün ışığına ulaşmak yerine birden bire durup o mağaraya nasıl düşüldüğünün kavgasını vermek ahmaklıktan başka bir şey değil de nedir? Mağara örneğini kafasını kuma gömmüşlere nasihat olsun diye verdim. Zaman zaman durum muhasebesi elbette yapılmalıdır. 
Eleştiri olacaktır, olmalıdır. Hedef tahtasına kişisel çıkarlar oturtulmamalıdır. Samimiyet ön planda tutulmalıdır. Eleştiren de, eleştirilen de birbirinden emin olmalıdır. İşine geldiği gibi konuşanların yaydıkları dedikoduların ortalığı yangın yerine çevirmesine kesinlikle müsaade edilmemelidir. Siz zannediyor musunuz ki biz bu ilçede kimin ne yapıp yapamayacağını tahmin edemiyoruz. Her şeyin yeri ve zamanını bilmek, yeri geldiğinde sabırla beklemek erdem gerektirir. Şu günlerde tüm bu olumsuzluklara rağmen geçmişi irdelemek, geçmişle yatıp kalkmak bize ne kazandırır? Sen ben kavgalarına girişmek bize ne getiri sağlar? Ben yaptım, ben ettim, ben bilirim, ben olmasaydım şöyle olurdu diye bol keseden atıp tutmak hangi yaraya merhem olur? Kişilere takılı kalıp, kişisel ihtirasları ön plana çıkarıp, kişilerin özel yaşamlarına kadar inmek hangi ağaca can suyu olur? Nemelazımcı takılmak ve bu yönde tavsiyelerde bulunmak hangi hastalığa şifa olur? 
İlçemizin hücrelerine yayılmış bu ölümcül virüs her geçen gün yaşam dokularımızı kemirip tüketiyor. Adeta asırlık çınarı esir alan, gövdesini büsbütün saran zehirli sarmaşığın tarihimizi yok etmesine seyirci kalıyoruz. Kenara çekilip çöküşü izlemek için ön koltuklardan sıra alıyoruz. Tüm bunları küçük korkularımıza yenik düştüğümüz için yapıyoruz. Şunun şurasında daha birkaç yıl kadar önce Sapancaspor başkanı olabilmek için kıyasıya yapılan rekabetlere ne oldu? Sadece para harcamakla bu işin yürütülemeyeceğini ne zaman idrak edeceğiz? Köşede pus pus beklerken kimsenin bizim ayağımıza tıpış tıpış gelmeyeceğini ne zaman fark edeceğiz? 
Sapancaspor, Sapanca’nın en eski ve en köklü kurumudur. Kurum olgusunu şartlar ne olursa olsun kaybettirmeyelim. İlçe halkının aidiyet hissini en yoğun yaşadığı camiadır. Sınırlarımız dışında ilçemizin ismini yıllarca başarıyla ve şerefle taşımış kulübüdür. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin vazgeçilmez armadasıdır. Tüm kırgınlıkları, sonu gelmez kaprisleri, bitmek bilmeyen menfaatlerimizi, koltuk hırslarımızı, reklam kokan tavırlarımızı bir kenara bırakalım. Çatışma ortamını terk edip iletişim kurabilme yeteneğimizi keşfedelim. Problemlerin değil, çözümün parçası olalım. Alışkanlıklarımızdan ve saplantılarımızdan kurtulalım. Ekip oluşturabilelim. Parayı temcit pilavı gibi her ortamda öne sürmeyelim. Ortak hedefe yönelelim. Dedikodulara mahal vermeyelim. Çocuklarımıza Sapancaspor sevgisini aşılayalım. Taraftarlık bilincine katkı sağlayalım. Futbol endüstrisinde kendimize yer edinelim. Amatör ruhla hizmet edelim. Feda etmekten çekinmeyelim. Hastalıklara panzehir geliştirelim. Beraber üzülüp beraber sevinebilmeyi adet edinebilelim. İşi ehline verelim. Olaylara olumlu bakalım. Sorumluluk almaktan kaçmayalım. Yapabileceğimize inanalım. Mücadele edelim. Kendimizi iyi ifade edelim. Güven verelim, tutarlı olalım. 
Binlerce kilometrelik yolun bir adımla başladığını unutmayalım. Fırsatları değerlendirelim. Yükü paylaştıralım. Hep birlikte hareket edelim. Eleştirileri doğru zamanda yapalım. Pozitif davranalım. Sapancaspor çatısı altında toplanalım. Birkaç yılda harcanan milyonları çöpe atmayalım. Marka değerimizi yerle bir etmeyelim. İlçemizi gülünç duruma düşürmeyelim. Kültürümüzü yozlaştırmayalım. İnsanları heyecanlandıralım. Motivasyonun bulaşıcı olduğunu es geçmeyelim. Parlak fikirlere değer verelim. Aynı safta bir olalım, zehirli sarmaşığı bedenimizden kopartıp atalım. Sapancasporu elbirliğiyle küme düşürmeyelim. Çok zor değil sadece samimi olalım. 
Sağlıcakla kalın.  
YAZI:ERHAN TANTA

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolgesellig.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.