MAKAS AÇILIYOR !

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.01.2020 - 00:00, Güncelleme: 01.01.2020 - 00:00 2444+ kez okundu.
 

MAKAS AÇILIYOR !

MAKAS AÇILIYOR ! Kaç yıldır Bölgesel Amatör Lig'i takip ederim, izlerim. Geçmiş senelere göre kıyaslayacak olursam inanılmaz zevksiz bir sezon geçiyor. Evet bir lig oynanıyor fakat ne heyecan ne heves var. Aslında izleyenler içinde öyle tabiki sadece takımı şampiyonluğa oynayanlar ilgi gösteriyor onlarda destek amaçlı zaten,büyük şampiyonluğa oynuyor dediğimiz takımlar bile zevk vermiyor. ( 4-5 takım hariç )  * Devre arasına bakacak olursak paralı takımların inanılmaz transferler yaptıklarını görüyoruz. Faydası olur mu olmaz mı diye düşünmeden sadece alıyorlar. Forvet ihtiyacı yoksa olsun bir tane daha dursun bir daha alalım. Stoper ihtiyacı yok olsun rakip takım stoper aldı bizde alalım nolur nolmaz mantığı var. Tabi ki bu mantık yanlış ama genelde ilk yarıda iyi gittiği için takımlar düzen anlamında sıkıntı olmuyor. Ya ilk yarı iyi gitmeyen takımlar ? İşte asıl mevzu burada başlıyor sezon başı büyük umutlarla, büyük paralarla kurulan takımlar devre arasında şampiyonluk şansını kaybedince önce takım dağılma sürecine giriyor. Oyuncularla yönetimlerin arası bozuluyor " ne ödediysek onu getir git " anlayışı takımlarda hakim oluyor. Tabi gidenler kalanlar derken şampiyonluk hedefi de gidince ligde kalma hedefiyle yeni transferlerle yeniden takım oluşturuluyor. Sezon sonunda maliyeti iki katına çıkan takım sezon sonunda ligde kalmış oluyor. Tabi devre arası hoca değişikliği olayını da es geçmemek lazım. Devre arasında gelen yeni hocalar genelde başarılı oluyorlar,çünkü hedef küçülüyor. Takımlar ligde kalınca veya biraz daha üst sıralarda bitirince hoca başarılı,gelecek sene de kalsın diyerek yeni sezon için de anlaşılıyor. Tabi yeniden transfer süreci yeniden kurulan maliyetli takımlar derken daha ilk 4-5 haftadan 2 mağlubiyet,1 beraberlik alarak hocaların istifası ile sonuçlanıyor.  * Bölgesel Amatör Lig'de öncelikle şu mantığı bitirmemiz lazım ; hocamızla 1.5 senelik anlaştık veya 1.5 senelik projemiz var durumları,bu mantığı geçemezseniz eğer sonu hüsran oluyor. Sezonbaşı transferleri de bu yüzden hatalı oluyor zaten devre arasında bahsettiğimiz olay sezonbaşı da gerçekleşiyor. Rakip takım şu adamı aldı biz de şunu alalım taraftara güven gelsin,havamız olur. Tabi bu hava için yapılan transferler genelde tutmadığı için atılan hava ile kalınıyor. Oyuncunun imza töreninde menejeri,kulüp yöneticileri,teknik direktörü herkes müthiş bir poz vererek havasını atıyor. " Bakın benim yöneticiliğini yaptığım kulüp bu adamı aldı " ne büyük başarı be kardeşim ! Sanki bedava getirdin adamı da hava atıyorsun,sen çok para verdin sana geldi oyuncu yoksa kara kaşınıza gözünüze değil. Hava atma yerine bütçeye göre düzgün oyuncular bulunsa hem devre arasında maddi anlamda hamle şansı olur hem de üst düzey paralar harcanmadığı için sıkıntı olmaz. Mesela güzel bir Çiğli Belediyespor örneği var. Her sene sabit bütçelerle güzel takım kuruyorlar. Genelde takımda belli başlı oyuncuları tutup üstüne çevre illerden veya gene İzmir'de o gruba göre başarılı olabilecek oyuncularla anlaşıyorlar. Tutupta şu grupta bir gol kralı varmış hadi onu alalım demiyorlar. Her sene üst sırada bitirmelerinin ve devamlılıklarının ana sebebi de budur zaten. Ligi kalitesizleştiren başka bir olayda kapatılan U21 liginin Bölgesel Amatör Lig'e dağılması oldu. Gerçekten bu lige dışardan bakıldığında şöyle bir anlayış var ; " Ya alt tarafı Bölgesel Amatör Lig herkes oynar,oraya bir gitsem gol kralı olurum " düşüncesi hakim oluyor. Bu lig ne üst düzey oyuncuları yuttu, U21'den gelen oyuncuları hayli hayli yutuyor. Çünkü U21'den gelen oyuncular genel olarak hep yaşıtları ile oynadığı için Bölgesel Amatör Lig arenasında daha kötü bir futbol sergileyip kariyerlerini mahvediyorlar. Sonrası Süper Amatörde 5 peşine 250 lira maç başına ömürleri geçiyor. * Şuan için şampiyonluğa oynayan takımlara baktığımız da inanılmaz paralar harcandığını görüyoruz. Bahsettiğim miktarlar 6 haneli miktarlar genel olarak, başarılı olunur olunmaz bilinmez ama gelecek sene için bu paralar genelde iflas demek anlamına geliyor. Üstelik 3.Lig'e çıksalar dahi bu maddi sıkıntıdan çoğu takım kaçamıyor. Muhtemel bir küme düşme olayını BAL'dan çıkan takımlar sıkça yaşıyorlar. 3.Lig'e çıkıp fazla açılmadan düzen oturtan takımlar ise zaten kolay kolay küme düşmedikleri için hâliyle profesyonel liglerde kalıcı oluyorlar. * Teknik direktör yada kulüp başkanları, büyük transfer olmadığı sürece kendilerini başarısız olacağız düşüncesine sokuyorlar. Aslında bunun ana kaynağı özellikle teknik adamların yetersiz olması ; Oyuncu bilgisi zayıf yada bir oyuncudan alabileceği verimi kestiremeyen, kamp döneminde güçlü şekilde kondisyon toplatamayan ki dikkat edin bazı takımlar sezon başı 55-60.dakikalarda oyundan düşer işte bunun ana sebebi kamp dönemlerinde teknik direktörlerin oyuncuların altında ezilmesinden, oyuncular üzerinden ağırlığını koyamamasından kaynaklanıyor. Oyuncular üzerinde ağırlık sağlamak içinde bilgili olmak gerekiyor. Yani teknik adam genç yaşlı farketmez bilgisi yoksa oyuncuların altında ezilmekten kurtulamıyor. Gene güzel bir örnek takım söyleyebiliriz. Akşehirspor mesela peşinat bütçesi sadece 180.000 TL ama teknik adamları Cenap Taner o kadar mücadele gücü yüksek bir takım yaratmış ki  oyunculardan yüksek verim alıyor ve zirve yarışından herşeye rağmen kopmadılar. * Gelecek senelerde ne olacak bilemeyiz. Genelde iyiye gitmiyor zaten bizim futbolumuz. Sonuçta Bölgesel Amatör Lig'e kontenjan koyup milli takıma oyuncu yetiştirme projelerimiz var. Lig'de ki maddi anlamda makas iyice açıldı. Para olanda çok para var olmayanda hiç para yok. Madem yaş sınırına kadar herşeyi düşünüyoruz bu ligde kulüplere gelir yaratma konusunda niye adım atılmıyor ?  Dünya çapında büyüyen gelişen bir bahis sektörü var ve ülkemizde de " İddaa " dediğimiz bir oyun var ve kar marjı gerçekten yüksek Bölgesel Amatör Lig'de her hafta bir grubu alabilir. Yıllık 15 milyon bütçe ayrılsa BAL için her takıma ortalama 100.000 lira para demek ki bu para Spor Toto için büyük bir rakam değil. Ülkemizde Kadınlar Basketbol Alt Ligleri ve Hentbol liglerimiz yapılan bu yardımlarla ayakta kalıyor. Bölgesel Amatör Lig içinde destek sağlanması gerek. Ayrıca lisans ücretlerinin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. YAZI:METE EKİZ  

MAKAS AÇILIYOR !

Kaç yıldır Bölgesel Amatör Lig'i takip ederim, izlerim. Geçmiş senelere göre kıyaslayacak olursam inanılmaz zevksiz bir sezon geçiyor. Evet bir lig oynanıyor fakat ne heyecan ne heves var. Aslında izleyenler içinde öyle tabiki sadece takımı şampiyonluğa oynayanlar ilgi gösteriyor onlarda destek amaçlı zaten,büyük şampiyonluğa oynuyor dediğimiz takımlar bile zevk vermiyor. ( 4-5 takım hariç ) 
*
Devre arasına bakacak olursak paralı takımların inanılmaz transferler yaptıklarını görüyoruz. Faydası olur mu olmaz mı diye düşünmeden sadece alıyorlar. Forvet ihtiyacı yoksa olsun bir tane daha dursun bir daha alalım. Stoper ihtiyacı yok olsun rakip takım stoper aldı bizde alalım nolur nolmaz mantığı var. Tabi ki bu mantık yanlış ama genelde ilk yarıda iyi gittiği için takımlar düzen anlamında sıkıntı olmuyor. Ya ilk yarı iyi gitmeyen takımlar ?

İşte asıl mevzu burada başlıyor sezon başı büyük umutlarla, büyük paralarla kurulan takımlar devre arasında şampiyonluk şansını kaybedince önce takım dağılma sürecine giriyor. Oyuncularla yönetimlerin arası bozuluyor " ne ödediysek onu getir git " anlayışı takımlarda hakim oluyor. Tabi gidenler kalanlar derken şampiyonluk hedefi de gidince ligde kalma hedefiyle yeni transferlerle yeniden takım oluşturuluyor. Sezon sonunda maliyeti iki katına çıkan takım sezon sonunda ligde kalmış oluyor. Tabi devre arası hoca değişikliği olayını da es geçmemek lazım. Devre arasında gelen yeni hocalar genelde başarılı oluyorlar,çünkü hedef küçülüyor. Takımlar ligde kalınca veya biraz daha üst sıralarda bitirince hoca başarılı,gelecek sene de kalsın diyerek yeni sezon için de anlaşılıyor. Tabi yeniden transfer süreci yeniden kurulan maliyetli takımlar derken daha ilk 4-5 haftadan 2 mağlubiyet,1 beraberlik alarak hocaların istifası ile sonuçlanıyor. 
*
Bölgesel Amatör Lig'de öncelikle şu mantığı bitirmemiz lazım ; hocamızla 1.5 senelik anlaştık veya 1.5 senelik projemiz var durumları,bu mantığı geçemezseniz eğer sonu hüsran oluyor.

Sezonbaşı transferleri de bu yüzden hatalı oluyor zaten devre arasında bahsettiğimiz olay sezonbaşı da gerçekleşiyor. Rakip takım şu adamı aldı biz de şunu alalım taraftara güven gelsin,havamız olur. Tabi bu hava için yapılan transferler genelde tutmadığı için atılan hava ile kalınıyor. Oyuncunun imza töreninde menejeri,kulüp yöneticileri,teknik direktörü herkes müthiş bir poz vererek havasını atıyor. " Bakın benim yöneticiliğini yaptığım kulüp bu adamı aldı " ne büyük başarı be kardeşim ! Sanki bedava getirdin adamı da hava atıyorsun,sen çok para verdin sana geldi oyuncu yoksa kara kaşınıza gözünüze değil. Hava atma yerine bütçeye göre düzgün oyuncular bulunsa hem devre arasında maddi anlamda hamle şansı olur hem de üst düzey paralar harcanmadığı için sıkıntı olmaz. Mesela güzel bir Çiğli Belediyespor örneği var. Her sene sabit bütçelerle güzel takım kuruyorlar. Genelde takımda belli başlı oyuncuları tutup üstüne çevre illerden veya gene İzmir'de o gruba göre başarılı olabilecek oyuncularla anlaşıyorlar. Tutupta şu grupta bir gol kralı varmış hadi onu alalım demiyorlar. Her sene üst sırada bitirmelerinin ve devamlılıklarının ana sebebi de budur zaten.


Ligi kalitesizleştiren başka bir olayda kapatılan U21 liginin Bölgesel Amatör Lig'e dağılması oldu. Gerçekten bu lige dışardan bakıldığında şöyle bir anlayış var ; " Ya alt tarafı Bölgesel Amatör Lig herkes oynar,oraya bir gitsem gol kralı olurum " düşüncesi hakim oluyor. Bu lig ne üst düzey oyuncuları yuttu, U21'den gelen oyuncuları hayli hayli yutuyor. Çünkü U21'den gelen oyuncular genel olarak hep yaşıtları ile oynadığı için Bölgesel Amatör Lig arenasında daha kötü bir futbol sergileyip kariyerlerini mahvediyorlar. Sonrası Süper Amatörde 5 peşine 250 lira maç başına ömürleri geçiyor.
*
Şuan için şampiyonluğa oynayan takımlara baktığımız da inanılmaz paralar harcandığını görüyoruz. Bahsettiğim miktarlar 6 haneli miktarlar genel olarak, başarılı olunur olunmaz bilinmez ama gelecek sene için bu paralar genelde iflas demek anlamına geliyor. Üstelik 3.Lig'e çıksalar dahi bu maddi sıkıntıdan çoğu takım kaçamıyor. Muhtemel bir küme düşme olayını BAL'dan çıkan takımlar sıkça yaşıyorlar. 3.Lig'e çıkıp fazla açılmadan düzen oturtan takımlar ise zaten kolay kolay küme düşmedikleri için hâliyle profesyonel liglerde kalıcı oluyorlar.
*
Teknik direktör yada kulüp başkanları, büyük transfer olmadığı sürece kendilerini başarısız olacağız düşüncesine sokuyorlar. Aslında bunun ana kaynağı özellikle teknik adamların yetersiz olması ; Oyuncu bilgisi zayıf yada bir oyuncudan alabileceği verimi kestiremeyen, kamp döneminde güçlü şekilde kondisyon toplatamayan ki dikkat edin bazı takımlar sezon başı 55-60.dakikalarda oyundan düşer işte bunun ana sebebi kamp dönemlerinde teknik direktörlerin oyuncuların altında ezilmesinden, oyuncular üzerinden ağırlığını koyamamasından kaynaklanıyor. Oyuncular üzerinde ağırlık sağlamak içinde bilgili olmak gerekiyor. Yani teknik adam genç yaşlı farketmez bilgisi yoksa oyuncuların altında ezilmekten kurtulamıyor.

Gene güzel bir örnek takım söyleyebiliriz. Akşehirspor mesela peşinat bütçesi sadece 180.000 TL ama teknik adamları Cenap Taner o kadar mücadele gücü yüksek bir takım yaratmış ki  oyunculardan yüksek verim alıyor ve zirve yarışından herşeye rağmen kopmadılar.
*

Gelecek senelerde ne olacak bilemeyiz. Genelde iyiye gitmiyor zaten bizim futbolumuz. Sonuçta Bölgesel Amatör Lig'e kontenjan koyup milli takıma oyuncu yetiştirme projelerimiz var. Lig'de ki maddi anlamda makas iyice açıldı. Para olanda çok para var olmayanda hiç para yok. Madem yaş sınırına kadar herşeyi düşünüyoruz bu ligde kulüplere gelir yaratma konusunda niye adım atılmıyor ? 

Dünya çapında büyüyen gelişen bir bahis sektörü var ve ülkemizde de " İddaa " dediğimiz bir oyun var ve kar marjı gerçekten yüksek Bölgesel Amatör Lig'de her hafta bir grubu alabilir. Yıllık 15 milyon bütçe ayrılsa BAL için her takıma ortalama 100.000 lira para demek ki bu para Spor Toto için büyük bir rakam değil.

Ülkemizde Kadınlar Basketbol Alt Ligleri ve Hentbol liglerimiz yapılan bu yardımlarla ayakta kalıyor. Bölgesel Amatör Lig içinde destek sağlanması gerek.

Ayrıca lisans ücretlerinin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

YAZI:METE EKİZ
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolgesellig.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.