Sapanca Beyi

Sapanca Beyi Elde edilen Beylerbeyi galibiyetinden ve grubun ilk maçında lige yapılan başarılı girişten sonra atılabilecek en güzel yazı başlığıydı. Sapanca’mızın beyi Sapancaspor. İlçemizin sınırları dışında ilçemizin ismini kilometrelerce öteye taşıyan ve tanıtımını yapan 65 yıllık sivil toplum kuruluşumuz. Beylerbeyi maçının öncesinde stada girdiğimizde Sapanca Atatürk Stadyumundaki değişiklikler gözüme çarptı. Özellikle gözüme çarpan ve sizinle paylaşmak istediğim bir yenilik var. Çok ufak ve basit bir konu aslında. Yaklaşık 10 yıldır stat girişi tarafında bulunan yedek kulübesinin üst tarafını çevreleyen solid polikarbon cam kırıktı. Kırık olan kısım taş patlasa iki metrekarelik bir yerdi. 10 yıl o cam oraya takılmadı. İğrenç bir görüntüydü. Stada girdiğimde göz temasım ilk bu bölgeyle oldu. Atalarımızın deyimiyle “Dil ağrıyan dişe gider.” Sapanca İlçe Spor Müdürlüğümüze yakın zaman önce yapılan bu asaleten atama farkındalığını göstermeye başladı. İlçe Spor Müdürümüz Mehmet Uçar belli ki göreve atandığı tarihten bugüne dişini tırnağına takmış, geceli gündüzlü çalışmış ve Atatürk Stadyumunun belli bir noktaya gelmesini sağlamış. Stadın zemini toparlanmış, tribün pırıl pırıl, koltuklar tertemiz, oyuncu değişikliklerini gösteren ışıklı tabelamız gelmiş, stadın çevresi boyanma aşamasında ve idari binadaki eksiklikler tüm hızıyla gideriliyor. Müdürümü bu kadar kısa zamanda yaptığı başarılı faaliyetlerden, kurumlar arasındaki iletişimi Sapanca’nın menfaatleri yönünde bir araya getirme başarısı gösterdiğinden ve samimiyetle ilçe sporunun gelişimine sağladığı katkılardan ötürü tebrik ediyorum. İlçe olarak müdürümüzün yanında olmalı, ilçemizin gelişimi noktasında kendisine desteklerimizi esirgememeliyiz.  Sezon başında istenildiği gibi kamp dönemi yapamayan, düzenli bir kadro kurmakta güçlük çeken, birkaç hafta önce teknik heyeti istifa eden, gelen giden oyuncuların gündemden düşmediği bir takım konumunda olan Sapancaspor, son 2 haftada Beylerbeyi maçına sancılı süreçleri ardında bırakarak hazırlandı. Göreve Bülent Belat’ın gelmesiyle takımda kalacak ve gidecek oyuncular belirlendi. Hocanın önderliğinde futbolcularla bir dizi görüşmeler yapıldı. Mevcut ekonomik koşullar kendilerine yüz yüze yapılan mülakatlarla anlatıldı. Sapancaspor formasını taşımak isteyen oyunculardan fedakarlıklar istendi. Yola çıkmadan önce yolun sonuna kadar kimlerle yürünebileceğinin hakikati üzerinde duruldu. Önceliği para olan sporcularla yollar ivedi bir şekilde ayrıldı. 2 haftalık süreçte takım içerisindeki arkadaşlık, birlik beraberlik, aynı hedefe tek yumruk olarak kitlenebilme, bireysel değil ekip ruhuyla hareket edebilme, disiplini baştan aşağı kabullenebilme süreçleri sporcuların bilinç altlarına aşılanmış. Maç günü hava güzel, seyirci kapasitesi idare eder durumdaydı. Halk istenilen ilgiyi göstermemişti.  Sapancaspor, sahaya tüm enerjisini yeşil çim üzerinde sarf etmekten çekinmeyecek 11 oyuncuyla çıktı. Kadro kalitesinden ziyade kadro kapasitesindeki sıkıntılar Bülent Hoca’nın elini kolunu bağlamış olsa da sahaya mümkün olabilen en iyi kadro sürüldü. Geri dörtlümüzde ligi bilen ve bal tecrübesine sahip oyuncular vardı. Caner ve Kamil iyi ikili oluşturabilirler haftalar ilerledikçe. Kenar oyuncularımız adapte olmaya çalışacaklardır zamanla. Tolgahan da görevini yaptı. İlk yarıda kestiği muz orta müthişti. Gol olmalıydı. Orta sahamız ciddi anlamda zayıf kalıyor. Özellikle deplasman maçlarında bunun sıkıntısını çekeceğimizi düşünüyorum. İç sahada bazı eksiklikler seyirci baskısıyla kapatılabilir, peki dış sahada? Oktay ve Mustafa iyi oynadı. Mustafa güzel bir gole imza attı. Sapancalı bir kardeşimizin 3 puanı getiren golü atması bizim için daha anlamlı. Kendi çocuklarımıza inanmayı becerebilmeliyiz. Mustafa, haftalar ilerledikçe özgüven kazanacaktır. Hocasının ona olan inancını ümit ediyorum ki boşa çıkarmayacaktır. Maç bütünüyle ikili mücadeleler ve kısır döngü içerisinde geçtiği için forvet hattımızın neler yapabileceğine dair pek fikir edinemedik.  Kalecimiz Fatihi ne kadar anlatsak az kalır. Sayfalara sığmaz. Sapanca’da birilerinin adları bir yerlere yazılıyorsa, bizim gibi ahde vefaya önem veren kişiler zamanla Sapanca’nın yönetimine talip olduğunda mutlak suretle Fatih gibi kardeşlerimizi her zaman örnek olarak gösterecek ve daha iyi konumlarda bulunabilmeleri için çaba gösterecektir. Fabrikada 12 / 8 vardiyadan çıkıp,  evin geçimini sağlayabilmek için yan iş yapıp, bir taraftan da aile saadetini sürdürebilmek adına hane halkına vakit ayırması gerekirken bu vaktin büyük bölümünü gelip Sapancaspor’a ayırıyor olması ne kadar da onurlu, katma değerli bir tutum ve davranıştır. Kardeşimiz oynadığı futbolla ve gösterdiği özveriyle her türlü övgüyü hak ediyor. Son dakikalarda yaptığı plonjon tribünde bulunan herkesin gözlerindeki pası sildi.  Bülent hoca takıma ciddi bir disiplin oturtmuş. Maçın başından sonuna takımdaki disiplin bozulmadı. Oyuncu değişikliklerini yerinde ve zamanında yaptı. Takımdaki kazanma hırsı iyi düzeydeydi. Saha içi ve saha dışı olumsuzlukları bir kenara bırakıp mevcut durumla gelecek haftaları değerlendirdiğimizde kurgusal manada Beylerbeyi maçında ortaya konulan oyun pek güven vermedi. Bu gerçeği göz ardı etmemeliyiz. Bülent hocayla birlikte yaşanan kabuksal değişim gelinen noktada ciddi bir ilerlemedir. Sahadan mağlup ayrılmama azmi ve kazanma hırsımızı ne kadar sürdürebileceğimizi zamanla göreceğiz. Sapancasporu elde ettiği galibiyetten ötürü tebrik ediyor, Maltepe deplasmanından puan ve puanlarla dönülmesini temenni ediyorum.  Sağlıcakla kalın.  Yazı:Erhan Tanta