Sapanca'nın Lobisizliği

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.12.2017 - 00:00, Güncelleme: 01.12.2017 - 00:00 1693+ kez okundu.
 

Sapanca'nın Lobisizliği

Sapanca'nın Lobisizliği  Sapancaspor’un, Adapazarıspor ve Karasuspor’la oynadığı müsabakaların ardından Sakarya’da yayın yapan tüm yerel gazetelerin spor sayfalarını mercek altına aldım. Köşe yazarlarının yazılarını dikkatlice okudum. Biliyorum birçoğunuz hatta tamamına yakınınız genelde ulusal ya da uluslararası sosyal ve görsel medya haberlerini takip ediyor, ilgisini bu yöne kaydırıyor. Bu yoğun gündem içerisinde yerel medya haberleri dimağınızın önünden film şeridi gibi hızlıca gelip geçiyor. Haber niteliği dağarcığınızda saniyeler içerisinde eriyip, gidiyor. Zamanla zamanla bu durum öylesine bir hal alıyor ki, köyünüzde, kasabanızda ve yahut ilçenizde olan veya olması muhtemel kritik gelişmelere duyarsız ya da bihaber kalmanıza çanak tutuyor.  Spor sayfalarının köşe yazarları, okurlarına Sapancaspor’dan bahsederken adeta lig’den düşmüş formaliteden maçlara çıkıyor havası veriyorlardı. Bu kadar basit bir takım son dakika golüyle mi yenilir derken, diğer taraftan da bu takımı yenemeyeceksiniz de kimi yeneceksiniz diye cümleler kuruluyordu. Oysaki biz de aynı müsabakayı, aynı yerde, aynı gözlerle izlemiş fakat bu değerli köşe yazarlarının kaleme almış oldukları yazıların gerçekleştiği olaylara şahit olmamıştık. Haftalardır verilen subliminal mesajlar spor camiasında karşılık bulmuş, puan durumunu bilen bilmeyen herkes bir yorum yapar olmuş. Puan tablosu ayan beyan ortada olmasına rağmen zihinlerde Sapancaspor şu an Sakarya spor kamuoyunun en zayıf halkası konumuna bir şekilde oturmuş.  Sapancaspor, Sapanca’nın en ciddi ve kuvvetli sivil toplum kuruluşuysa, en güçlü kuruluşumuzun vilayet içinde ağırlığı ve mevcut hali de bu şekilde değerlendiriliyorsa ilçe olarak özeleştiri yapmanın zamanı gelmişte geçiyor. İlçede söz sahibi olan siyasiler, Sapancaspor yönetiminde yer alan yönetim kurulu üyeleri, spor camiasının içinden gelen, nabzını tutan eski sporcular, antrenörler ve yöneticiler, basın ve medya kuruluşları, ortada kalan marka değeri düşme eğiliminde olan Sapancaspor’un bu gidişatına daha ne kadar sessiz kalacaklar? Koskoca ilçede tutuşturduğu kibritle kitleleri arkasından sürükleyerek alev topu meydana getirebilecek birileri yok mu? Milyonlarca para harcayıp tüm Sakarya’nın desteğini ardına almasına rağmen 3’üncü Lige çıkmayı başaramayıp Süper Amatör kümeye düşen Adapazarıspor, şampiyonluk parolasıyla giriş yaptığı lig’de averaj takımı olup çıktığı gibi alt lig’e geri dönen Karasuspor, yaşadıkları onca  badireye ve güvensizliğe rağmen nasıl oluyor da bu kadar kısa sürede toparlanıp tekrar başarılı bir algı oluşturmayı başarabiliyorlar? Cevabı çok basit. Sapanca’nın derin uykuya daldığı yerden başını hala kaldıramamasından kaynaklanıyor.   İki hafta önce Karasuspor, bu haftada Adapazarıspor kötü gidişatın faturalarını teknik ekibe kesip, hocalarıyla yollarını ayırdılar. Sapancaspor mağlup olurken rakiplerimiz içerde, dışarda mağlup olmuyorlar mı? İki hafta önceki yazımda kulüpsel manada Sapancaspor’un rakiplerinden her açıdan üstün olduğunu istatistikleriyle sizlere aktarmıştım. Rüzgarı yakalamak imkansız değil. Havayı oluşturmak kaf dağının arkasını görebilmek değil! İş bir kıvılcıma bakıyor. Aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir der atalarımız. Bilinçli gözler, akıllı beyinler, maharetli eller, hassas kulaklar, strateji belirleyebilen kişiler bir amaç uğruna birleşmeyi başarabilirlerse devre arası Sapancaspor’un gündemi bir anda değişir. Sapanca Lobisi iki üç kuşak öncesinin kimliğine ve gücüne tekrardan sahip olur. Paraya ve paranın gücüne ulaşmak için verilen çabanın sadece yüzde onu toplumsal fayda için sarf edilirse eminim ki karabulutlar üzerimizden dağılacaktır.  Sapancaspor, deplasmanda Kurtuluşspora mağlup olurken rakiplerimizde haftayı puansız kapattılar. Kestel maçı dönüm noktası dedik, olmadı. Adapazarı maçı ele geçen fırsat dedik, olmadı. Karasu maçı bize verilen ikinci şans dedik, olmadı. Kurtuluş maçı kurtuluşumuz olsun dedik, olmadı. Tüm bunlar olmazken rakiplerimiz de yerinde saydı, durdu. Bu hafta Zaferle oynuyoruz,  Zafer maçımız olsun!  Bal Ligi’nin tartışmasız en etkili tribünü iç saha galibiyetine hasret kaldı. Biliyorum ki bu ilçede bizler gibi Sapanca isminin geçtiği her platforma destek vermek isteyen onlarca babayiğit var. Sapanca’da gözümüzü açtığımızdan mıdır, çocukluğumuzu ve gençliğimizi doyasıya santim santim bu ilçede geçirdiğimizden midir, natürel yapısına olan hayranlığımızdan mıdır, gün aşırı alacakaranlığa kadar gölünün berrak suyunda en güzel anılarımızı canlandırdığımızdan mıdır, her ne kadar farklı şekillerde olumsuz eleştirilse de benim penceremde insanının mertliğinden midir bilinmez, Sapanca’ya olan tutkunluğumuz yaşantımızda önemli bir yer ihtiva ediyor. Allah sağlıklı, sıhhatli bir ömür bahşettiği sürece de Sapanca’ya olan bağlılığımız artarak devam edecektir.  Geçen haftaki müsabakada Sapanca Atatürk Stadyumu’nun koltuklarına bilmeden zarar verilmiş. Üzerinde zıplanıldığından. Dikkat edelim! Stadımız farkındasınızdır son dönemlerde derlenip toparlanmaya başladı. Bir el değiyor. Tuvaletlerinden giriş çıkışına kadar. Sapanca’nın her karışı bizim. Sahip çıkalım. Yatırımlarımızı ve değerlerimizi koruyalım. Sapanca’da tesisleşme ve spor branşları açısından gelecek yıllar güzel gelişmelere gebe. Bu gelişmelere ortak olmak ister misiniz? Sağlıcakla kalın.  YAZI:ERHAN TANTA

Sapanca'nın Lobisizliği 

Sapancaspor’un, Adapazarıspor ve Karasuspor’la oynadığı müsabakaların ardından Sakarya’da yayın yapan tüm yerel gazetelerin spor sayfalarını mercek altına aldım. Köşe yazarlarının yazılarını dikkatlice okudum. Biliyorum birçoğunuz hatta tamamına yakınınız genelde ulusal ya da uluslararası sosyal ve görsel medya haberlerini takip ediyor, ilgisini bu yöne kaydırıyor. Bu yoğun gündem içerisinde yerel medya haberleri dimağınızın önünden film şeridi gibi hızlıca gelip geçiyor. Haber niteliği dağarcığınızda saniyeler içerisinde eriyip, gidiyor. Zamanla zamanla bu durum öylesine bir hal alıyor ki, köyünüzde, kasabanızda ve yahut ilçenizde olan veya olması muhtemel kritik gelişmelere duyarsız ya da bihaber kalmanıza çanak tutuyor. 

Spor sayfalarının köşe yazarları, okurlarına Sapancaspor’dan bahsederken adeta lig’den düşmüş formaliteden maçlara çıkıyor havası veriyorlardı. Bu kadar basit bir takım son dakika golüyle mi yenilir derken, diğer taraftan da bu takımı yenemeyeceksiniz de kimi yeneceksiniz diye cümleler kuruluyordu. Oysaki biz de aynı müsabakayı, aynı yerde, aynı gözlerle izlemiş fakat bu değerli köşe yazarlarının kaleme almış oldukları yazıların gerçekleştiği olaylara şahit olmamıştık. Haftalardır verilen subliminal mesajlar spor camiasında karşılık bulmuş, puan durumunu bilen bilmeyen herkes bir yorum yapar olmuş. Puan tablosu ayan beyan ortada olmasına rağmen zihinlerde Sapancaspor şu an Sakarya spor kamuoyunun en zayıf halkası konumuna bir şekilde oturmuş. 

Sapancaspor, Sapanca’nın en ciddi ve kuvvetli sivil toplum kuruluşuysa, en güçlü kuruluşumuzun vilayet içinde ağırlığı ve mevcut hali de bu şekilde değerlendiriliyorsa ilçe olarak özeleştiri yapmanın zamanı gelmişte geçiyor. İlçede söz sahibi olan siyasiler, Sapancaspor yönetiminde yer alan yönetim kurulu üyeleri, spor camiasının içinden gelen, nabzını tutan eski sporcular, antrenörler ve yöneticiler, basın ve medya kuruluşları, ortada kalan marka değeri düşme eğiliminde olan Sapancaspor’un bu gidişatına daha ne kadar sessiz kalacaklar? Koskoca ilçede tutuşturduğu kibritle kitleleri arkasından sürükleyerek alev topu meydana getirebilecek birileri yok mu? Milyonlarca para harcayıp tüm Sakarya’nın desteğini ardına almasına rağmen 3’üncü Lige çıkmayı başaramayıp Süper Amatör kümeye düşen Adapazarıspor, şampiyonluk parolasıyla giriş yaptığı lig’de averaj takımı olup çıktığı gibi alt lig’e geri dönen Karasuspor, yaşadıkları onca  badireye ve güvensizliğe rağmen nasıl oluyor da bu kadar kısa sürede toparlanıp tekrar başarılı bir algı oluşturmayı başarabiliyorlar? Cevabı çok basit. Sapanca’nın derin uykuya daldığı yerden başını hala kaldıramamasından kaynaklanıyor.  

İki hafta önce Karasuspor, bu haftada Adapazarıspor kötü gidişatın faturalarını teknik ekibe kesip, hocalarıyla yollarını ayırdılar. Sapancaspor mağlup olurken rakiplerimiz içerde, dışarda mağlup olmuyorlar mı? İki hafta önceki yazımda kulüpsel manada Sapancaspor’un rakiplerinden her açıdan üstün olduğunu istatistikleriyle sizlere aktarmıştım. Rüzgarı yakalamak imkansız değil. Havayı oluşturmak kaf dağının arkasını görebilmek değil! İş bir kıvılcıma bakıyor. Aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir der atalarımız. Bilinçli gözler, akıllı beyinler, maharetli eller, hassas kulaklar, strateji belirleyebilen kişiler bir amaç uğruna birleşmeyi başarabilirlerse devre arası Sapancaspor’un gündemi bir anda değişir. Sapanca Lobisi iki üç kuşak öncesinin kimliğine ve gücüne tekrardan sahip olur. Paraya ve paranın gücüne ulaşmak için verilen çabanın sadece yüzde onu toplumsal fayda için sarf edilirse eminim ki karabulutlar üzerimizden dağılacaktır. 

Sapancaspor, deplasmanda Kurtuluşspora mağlup olurken rakiplerimizde haftayı puansız kapattılar. Kestel maçı dönüm noktası dedik, olmadı. Adapazarı maçı ele geçen fırsat dedik, olmadı. Karasu maçı bize verilen ikinci şans dedik, olmadı. Kurtuluş maçı kurtuluşumuz olsun dedik, olmadı. Tüm bunlar olmazken rakiplerimiz de yerinde saydı, durdu. Bu hafta Zaferle oynuyoruz,  Zafer maçımız olsun!  Bal Ligi’nin tartışmasız en etkili tribünü iç saha galibiyetine hasret kaldı. Biliyorum ki bu ilçede bizler gibi Sapanca isminin geçtiği her platforma destek vermek isteyen onlarca babayiğit var. Sapanca’da gözümüzü açtığımızdan mıdır, çocukluğumuzu ve gençliğimizi doyasıya santim santim bu ilçede geçirdiğimizden midir, natürel yapısına olan hayranlığımızdan mıdır, gün aşırı alacakaranlığa kadar gölünün berrak suyunda en güzel anılarımızı canlandırdığımızdan mıdır, her ne kadar farklı şekillerde olumsuz eleştirilse de benim penceremde insanının mertliğinden midir bilinmez, Sapanca’ya olan tutkunluğumuz yaşantımızda önemli bir yer ihtiva ediyor. Allah sağlıklı, sıhhatli bir ömür bahşettiği sürece de Sapanca’ya olan bağlılığımız artarak devam edecektir. 

Geçen haftaki müsabakada Sapanca Atatürk Stadyumu’nun koltuklarına bilmeden zarar verilmiş. Üzerinde zıplanıldığından. Dikkat edelim! Stadımız farkındasınızdır son dönemlerde derlenip toparlanmaya başladı. Bir el değiyor. Tuvaletlerinden giriş çıkışına kadar. Sapanca’nın her karışı bizim. Sahip çıkalım. Yatırımlarımızı ve değerlerimizi koruyalım. Sapanca’da tesisleşme ve spor branşları açısından gelecek yıllar güzel gelişmelere gebe. Bu gelişmelere ortak olmak ister misiniz? Sağlıcakla kalın. 
YAZI:ERHAN TANTA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolgesellig.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.