Sapancaspor Aşırı Bonkör

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 03.11.2017 - 00:00, Güncelleme: 03.11.2017 - 00:00 2274+ kez okundu.
 

Sapancaspor Aşırı Bonkör

Sapancaspor Aşırı Bonkör Sapancaspor deplasmanda oynadığı maçlarda puanları bonkörce dağıtmaya devam ediyor. Her ne kadar mevcut kadromuzun deplasman maçlarından alacağı puanları bonus olarak görsekte bu hafta Adapazarıspor karşısında bırakılan puanı aşırı bonkörlük olarak nitelendiriyorum. Serdivanspor – Kırkpınarspor müsabakası bir saatlik farkla Sapancaspor maçıyla aynı güne denk gelince Serdivan’da oynanan maçın 55 dakikalık kısmını izleyip, Sapancaspor maçı için Yenikent’e geçtim.   Haliyle maçın ilk 30 dakikalık bölümünü izleyemedim. Tribünden edindiğim bilgiler ışığında yarım saatlik bölümde maçın iki taraf arasında orta saha mücadelesi halinde geçtiği yönündeydi. Stada ayak atar atmaz kalemizde golü gördük. Adapazarıspor golü buldu, artı motivasyon kazandı. Buna rağmen ekibimiz oyunun kontrolünü karşı tarafa bırakmadı. Kalan 15 dakikalık bölüm fiziğe dayalı ikili mücadelelerle geçince ilk yarı bu sonuçla kapandı.  İkinci yarıya Bülent hoca hamleyle başladı. Topu saklamada, pozisyon almada, hava toplarında ve ilk hamlelerde aşırı derecede ağır kalan Kaan’ı oyundan alarak Berk’i oyuna soktu. Berk’i sol açığa alıp, Oktay’ı ileri uca yakınlaştırdı. Bir nevi takım atak halinde 4-2-4 sistemine büründü. Kadro ofansif zenginlik kazandı. Her hafta bahsettiğim rakibin arkasına atılan uzun toplarla pozisyon üretme taktiği 46’ncı dakikada karşılık buldu. Defans bloğumuzdan, Adapazarı defansı arkasına atılan uzun topta Oktay fizik gücünü kullanarak rakip defans oyuncusunu ekarte etti ve düzgün bir vuruşla fileleri havalandırdı.  Golü bulmamızla oyuncularımızda ki özgüvenin artışına tanıklık ettik. 70’nci dakikaya kadar sahada diriydik. İkili mücadelelerde ayakta kaldık. Hava toplarında topu yere düşürmedik. Beklerimiz arkalarına oyuncu sarkıtmadılar. Özellikle Tolgahan’ı çok beğendim. Rakibin topla oynamasına müsaade etmedik. Alan savunmasını iyi yaptık. Topla kontraya iyi çıkışlar gerçekleştirdik. Berk’in ileri uçta yaptığı çapraz koşular, bek oyuncularının arkasına sarkma çabaları, rakip tandemi oyuna sokmama adına ısrarcı presleri saha içine yapılan doğru zamanda ki hamlenin getirisini gözler önüne seriyordu. İleri uçta görev alan Murat ve Kaan ikilisi saha içerisinde yürekten mücadele verseler de bu lig için çok ama çok yetersiz durumdalar. En azından fizik güçlerini saha içerisinde kullanmayı becerebilmiş olsalar takıma bir nevi katkı sağlayabilirler. Defanstan yaptığımız başarılı kontra çıkışlara 3’ncü bölgede son paslarda yaptığımız acemilikler eklenince karşı kalede bir türlü etkili olmayı beceremedik.  Orta sahamız yoğun ikili mücadelelerle geçen 70 dakikalık bölümde iyice yorulunca kenar yönetimi bir başarılı hamle daha yaptı. İleri uçtan Murat’ı oyundan alıp orta sahaya Ozan monte edildi. Adapazarıspor oyuncularının hakeme olan sevimsiz itirazları, durduk yere yaptıkları kuru gürültüler, çalınan her düdüğün karşısında ki eksiksiz yorumlamaları bir türlü oyunu kendi hakimiyetlerine alamamalarının boş zıvırtılarıydı. Maçın hakemi verdiği kararlarda son derece isabetliydi. Otoritesi ve oyun hakimiyeti mükemmeldi. Herşeyin iyi gittiğini düşünürken oyuncularımızın özellikle 80’nci dakikadan sonra fizik güç olarak ciddi şekilde irtifa kaybettiğini gözlemledim. Forvetten oyuncu alıp orta sahaya yapılan başarılı hamle bile fizik gücün düşüşüne engel olamadı. Sık sık özellikle orta saha oyuncularımızın ayaklarına giren kramplar zamandan çalmanın göstergesi değil fiziki yetersizliğin ta kendisiydi. Bu dakikalarda rakip kontrolsüzce üzerimize yüklense de pozisyon bulmalarına izin vermedik. 90 dakikalık bölümde oyunun tamamına ortak olan ekibimiz, maçın istatistiklerinde Adapazarıspor’dan daha iyi bir görüntü çizdi. Son 10 dakikalık bölümde fiziksel anlamda çöküş yaşansada rakibe pozisyon verilmedi. Hep disiplinden bahsediyorum.  Uzatma dakikalarında ani atağa kalkıştığımız bir pozisyonda sonradan oyuna dahil olan Ozan akılla ifade edilemeyecek tarzda kırmızı kart yedi. Rakibe tekme atmakta neyin nesi? Maç bitmek üzere. Durduk yere, ayağımızda ki topu rakibe vermekle kalmayıp birde duran top kazandırdık. Sonrası mı? Bir türlü uzaklaştırılamayan top kalemizde gol oldu. Yazık. Bir oyuncu bir takımın kaderiyle böyle oynamamalı. Bölesine bonkörce bir puanda düşüp kalma barajında eşleşeceğin rakibine verilmemeli. Olacak iş değil. Adapazarıspor haketmediği bir üç puana bizim cömertliğimiz neticesinde sahip oldu.  Bu hafta Kestel’i ağırlayacağız. Profesyonel liglerde mücadele ettiğimiz dönemlerde (90’lı yıllar) iç sahada en ağır yenilgimizi Kestel’den almıştık. Kestanelik tarafında ki tek tribüne sahip olduğumuz günler.  Takvim yapraklarından bir dipnot, bir anı. Kestelle çok eskilere dayanan bir öykümüz var. Bize tarihi yenilgiyi tattırdıkları sezon yanlış hatırlamıyorsam küme düşmüşlerdi. Bizde ligi üst sıralarda bitirmiştik. Grupta hemen hemen bizimle aynı performansı sergileyen Kestel karşısında mutlak suretle galip gelmeliyiz.  Sapancaspor’un iç sahada kazanamayacağı bir maç olduğunu düşünmüyorum. Yeter ki iyi motive olalım. Her maç bize bir adım yakındır.  Kırkpınarspor, Serdivan’dan bir puan aldı. 55 dakika izlediğim bölümde maç başa baş oynandı. Ekibimizin geri dörtlüsü çok ağır. Yenilen iki gole akıl sır ermez. Orta sahamız ve forvet bloğumuz oldukça üretken. Tandem ve bek oyuncularımız açıklarını en kısa sürede kapamalılar. Kurtköyspor, bir türlü beklenen patlamayı yapamadı. Hacımercan, kayıplarda. Akçayspor erken toparlandı ve gözünü zirveye dikti. Sapancaspora, Kestel karşısında başarılar diliyor, 3 puanı ilçemize hediye etmelerini temenni ediyorum. Sağlıcakla kalın.  YAZI:ERHAN TANTA

Sapancaspor Aşırı Bonkör

Sapancaspor deplasmanda oynadığı maçlarda puanları bonkörce dağıtmaya devam ediyor. Her ne kadar mevcut kadromuzun deplasman maçlarından alacağı puanları bonus olarak görsekte bu hafta Adapazarıspor karşısında bırakılan puanı aşırı bonkörlük olarak nitelendiriyorum. Serdivanspor – Kırkpınarspor müsabakası bir saatlik farkla Sapancaspor maçıyla aynı güne denk gelince Serdivan’da oynanan maçın 55 dakikalık kısmını izleyip, Sapancaspor maçı için Yenikent’e geçtim.  

Haliyle maçın ilk 30 dakikalık bölümünü izleyemedim. Tribünden edindiğim bilgiler ışığında yarım saatlik bölümde maçın iki taraf arasında orta saha mücadelesi halinde geçtiği yönündeydi. Stada ayak atar atmaz kalemizde golü gördük. Adapazarıspor golü buldu, artı motivasyon kazandı. Buna rağmen ekibimiz oyunun kontrolünü karşı tarafa bırakmadı. Kalan 15 dakikalık bölüm fiziğe dayalı ikili mücadelelerle geçince ilk yarı bu sonuçla kapandı. 

İkinci yarıya Bülent hoca hamleyle başladı. Topu saklamada, pozisyon almada, hava toplarında ve ilk hamlelerde aşırı derecede ağır kalan Kaan’ı oyundan alarak Berk’i oyuna soktu. Berk’i sol açığa alıp, Oktay’ı ileri uca yakınlaştırdı. Bir nevi takım atak halinde 4-2-4 sistemine büründü. Kadro ofansif zenginlik kazandı. Her hafta bahsettiğim rakibin arkasına atılan uzun toplarla pozisyon üretme taktiği 46’ncı dakikada karşılık buldu. Defans bloğumuzdan, Adapazarı defansı arkasına atılan uzun topta Oktay fizik gücünü kullanarak rakip defans oyuncusunu ekarte etti ve düzgün bir vuruşla fileleri havalandırdı.  Golü bulmamızla oyuncularımızda ki özgüvenin artışına tanıklık ettik. 70’nci dakikaya kadar sahada diriydik. İkili mücadelelerde ayakta kaldık. Hava toplarında topu yere düşürmedik. Beklerimiz arkalarına oyuncu sarkıtmadılar. Özellikle Tolgahan’ı çok beğendim. Rakibin topla oynamasına müsaade etmedik. Alan savunmasını iyi yaptık. Topla kontraya iyi çıkışlar gerçekleştirdik. Berk’in ileri uçta yaptığı çapraz koşular, bek oyuncularının arkasına sarkma çabaları, rakip tandemi oyuna sokmama adına ısrarcı presleri saha içine yapılan doğru zamanda ki hamlenin getirisini gözler önüne seriyordu. İleri uçta görev alan Murat ve Kaan ikilisi saha içerisinde yürekten mücadele verseler de bu lig için çok ama çok yetersiz durumdalar. En azından fizik güçlerini saha içerisinde kullanmayı becerebilmiş olsalar takıma bir nevi katkı sağlayabilirler. Defanstan yaptığımız başarılı kontra çıkışlara 3’ncü bölgede son paslarda yaptığımız acemilikler eklenince karşı kalede bir türlü etkili olmayı beceremedik. 

Orta sahamız yoğun ikili mücadelelerle geçen 70 dakikalık bölümde iyice yorulunca kenar yönetimi bir başarılı hamle daha yaptı. İleri uçtan Murat’ı oyundan alıp orta sahaya Ozan monte edildi. Adapazarıspor oyuncularının hakeme olan sevimsiz itirazları, durduk yere yaptıkları kuru gürültüler, çalınan her düdüğün karşısında ki eksiksiz yorumlamaları bir türlü oyunu kendi hakimiyetlerine alamamalarının boş zıvırtılarıydı. Maçın hakemi verdiği kararlarda son derece isabetliydi. Otoritesi ve oyun hakimiyeti mükemmeldi. Herşeyin iyi gittiğini düşünürken oyuncularımızın özellikle 80’nci dakikadan sonra fizik güç olarak ciddi şekilde irtifa kaybettiğini gözlemledim. Forvetten oyuncu alıp orta sahaya yapılan başarılı hamle bile fizik gücün düşüşüne engel olamadı. Sık sık özellikle orta saha oyuncularımızın ayaklarına giren kramplar zamandan çalmanın göstergesi değil fiziki yetersizliğin ta kendisiydi. Bu dakikalarda rakip kontrolsüzce üzerimize yüklense de pozisyon bulmalarına izin vermedik. 90 dakikalık bölümde oyunun tamamına ortak olan ekibimiz, maçın istatistiklerinde Adapazarıspor’dan daha iyi bir görüntü çizdi. Son 10 dakikalık bölümde fiziksel anlamda çöküş yaşansada rakibe pozisyon verilmedi. Hep disiplinden bahsediyorum.  Uzatma dakikalarında ani atağa kalkıştığımız bir pozisyonda sonradan oyuna dahil olan Ozan akılla ifade edilemeyecek tarzda kırmızı kart yedi. Rakibe tekme atmakta neyin nesi? Maç bitmek üzere. Durduk yere, ayağımızda ki topu rakibe vermekle kalmayıp birde duran top kazandırdık. Sonrası mı? Bir türlü uzaklaştırılamayan top kalemizde gol oldu. Yazık. Bir oyuncu bir takımın kaderiyle böyle oynamamalı. Bölesine bonkörce bir puanda düşüp kalma barajında eşleşeceğin rakibine verilmemeli. Olacak iş değil. Adapazarıspor haketmediği bir üç puana bizim cömertliğimiz neticesinde sahip oldu. 

Bu hafta Kestel’i ağırlayacağız. Profesyonel liglerde mücadele ettiğimiz dönemlerde (90’lı yıllar) iç sahada en ağır yenilgimizi Kestel’den almıştık. Kestanelik tarafında ki tek tribüne sahip olduğumuz günler.  Takvim yapraklarından bir dipnot, bir anı. Kestelle çok eskilere dayanan bir öykümüz var. Bize tarihi yenilgiyi tattırdıkları sezon yanlış hatırlamıyorsam küme düşmüşlerdi. Bizde ligi üst sıralarda bitirmiştik. Grupta hemen hemen bizimle aynı performansı sergileyen Kestel karşısında mutlak suretle galip gelmeliyiz.  Sapancaspor’un iç sahada kazanamayacağı bir maç olduğunu düşünmüyorum. Yeter ki iyi motive olalım. Her maç bize bir adım yakındır. 

Kırkpınarspor, Serdivan’dan bir puan aldı. 55 dakika izlediğim bölümde maç başa baş oynandı. Ekibimizin geri dörtlüsü çok ağır. Yenilen iki gole akıl sır ermez. Orta sahamız ve forvet bloğumuz oldukça üretken. Tandem ve bek oyuncularımız açıklarını en kısa sürede kapamalılar. Kurtköyspor, bir türlü beklenen patlamayı yapamadı. Hacımercan, kayıplarda. Akçayspor erken toparlandı ve gözünü zirveye dikti. Sapancaspora, Kestel karşısında başarılar diliyor, 3 puanı ilçemize hediye etmelerini temenni ediyorum. Sağlıcakla kalın. 
YAZI:ERHAN TANTA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolgesellig.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.